ESC’nin 2024 Atrial Fibrilasyon Kılavuzunu parçalar halinde sizlere çeviri özet olarak sunmaya devam ediyoruz. Güncel kılavuzun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Bundan sonraki süreçte sizlerle Paylaşacağımız konular şu şekilde olacak;
Bölümler
- Bölüm 1-2 Önsöz, Giriş ve Neler Değişti?
- Bölüm 3-4 Tanımlar ve Klinik, AF yönetimi
- Bölüm 5 (C) Eşlik eden hastalık ve Risk Faktörü Yönetimi
- Bölüm 6 (A) İnme ve Tromboembolizmi Önleme
- Bölüm 7 (R) Hız ve Ritim Kontrolü ile Semptomların Azalması
- Bölüm 8 (E) Dinamik Değerlendirme
- Diğer bölümler ve Temel mesajlar
8. (E) Dinamik değerlendirme
AF’nin gelişimi ve ilerlemesi, elektriksel, hücresel, nörohormonal ve hemodinamik mekanizmalar ile çeşitli klinik faktörler ve eşlik eden komorbiditeler arasındaki sürekli etkileşimlerden kaynaklanır. Bu faktörlerin her biri zaman içinde değişkenlik gösterir ve AF’yi tetikleyen substrata katkısı farklılaşır. Hastaların risk profili sabit değildir, bu nedenle optimal AF yönetimi için dinamik bir bakım yaklaşımı gereklidir. Tedavinin periyodik olarak yeniden değerlendirilmesi, AF’nin ilerlemesini yavaşlatma, yaşam kalitesini artırma ve kalp yetmezliği, tromboembolizm ve ciddi kanama gibi olumsuz sonuçları önleme potansiyeline sahiptir.
AF-CARE süreci, sağlık profesyonelleri ve hastaların komorbiditeleri ve risk faktörlerini değerlendirmelerini ve tedavi planlarını hastanın durumu değiştikçe dinamik olarak uyarlamalarını içerir. Bu yaklaşım, hastanın ihtiyaçlarını karşılamak ve gereksiz takipleri önlemek için hasta merkezli bir paylaşım karar verme felsefesine dayanır. Tedavi kararları, hasta durumu değiştikçe düzenli olarak gözden geçirilmelidir, genellikle ilk başvurudan 6 ay sonra ve ardından en az yılda bir kez yeniden değerlendirme önerilmektedir.
8. 1. Dinamik bakım uygulaması
AF tedavisinde dinamik bakımın uygulanması, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu yaklaşım, kaynak yoğun olabilir, ancak hastaların tedaviye yanıtlarını izlemek ve tedavi planlarını gerektiğinde değiştirmek için daha etkili bir yöntemdir. Bir çalışma, sadece eğitim materyalleri göndermenin oral antikoagülan (OAC) tedavisine başlama oranlarını artırmadığını göstermiştir. Bunun yerine, kardiyologlar, aile hekimleri, uzman hemşireler ve eczacılar gibi çekirdek bir ekibin hasta bakımını koordine etmesi önerilmektedir. Ekibin diğer üyeleri, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre sürece dahil olabilir. AF hastaları için bakım modelleri üzerine yapılan çeşitli çalışmalar karışık sonuçlar vermiştir, ancak bazı modellerde kardiyovasküler mortalite ve hastaneye yatışlarda iyileşmeler gözlenmiştir.
8. 2. Tedaviye uyumu arttırma
Tedaviye uyum, AF hastalarının tedavi sürecinde önemli bir faktördür. Tedaviye uyum, hasta, tedavi, sağlık sistemi ve sağlık profesyonellerine bağlı çeşitli faktörlere dayanır. Hastalar genellikle tedavi seçeneklerinin risk ve faydaları hakkında yeterli bilgiye sahip olmayabilir ve kendi tedavilerini yönetme konusunda güçlenmiş hissetmezler. Bu noktada, eğitim programları, web siteleri (örneğin, afibmatters.org), uygulama tabanlı araçlar ve bireysel tedavi protokolleri kullanılabilir. Ayrıca, hatırlatıcılar, ilaç kutuları gibi pratik araçlar tedavinin günlük hayata entegrasyonunu kolaylaştırabilir. Düzenli incelemeler, tedavi planlarının hastanın yaşam tarzına uyum sağlaması için önemlidir.
8. 3. Kardiyak görüntüleme
Ekokardiyografi (TTE), AF yönetiminde hastanın klinik durumundaki değişiklikleri izlemek açısından önemli bir araçtır. Yapısal kalp hastalığı, sol ventrikül fonksiyon bozukluğu, sol atriyum genişlemesi ve sağ kalp fonksiyon bozukluğu gibi bulguların değerlendirilmesi tedavi kararlarını etkileyebilir. Görüntü kalitesinin düşük olduğu durumlarda kontrast TTE veya diğer görüntüleme yöntemleri (örn. manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi) kullanılabilir. Ayrıca, hızlı kalp atışı veya düzensiz ritim durumlarında görüntüleme yöntemlerine özgü modifikasyonlar yapılması gerekebilir.
8. 4. Hastalar tarafından bildirilen sonuç ölçütleri
Atriyal fibrilasyon (AF) hastaları, genel nüfusa kıyasla daha düşük bir yaşam kalitesine sahiptir. Tedavi kararlarının değerlendirilmesinde yaşam kalitesi ve fonksiyonel durumun iyileştirilmesi önemli bir rol oynamalıdır. Hasta tarafından bildirilen sonuç ölçütleri (PROM’lar), AF’li hastaların yaşam kalitesini, fonksiyonel durumunu, semptomlarını ve tedavi yükünü ölçmek için değerlidir. PROM’lar, klinik denemelerde tedavi başarısını değerlendirmek için giderek daha fazla kullanılmaktadır, ancak hala yeterince kullanılmamaktadır. Bu ölçütler genel veya hastalığa özel araçlar olarak ikiye ayrılır ve AF’ye özgü olanlar AF’nin hastalar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamaya yardımcı olabilir.
AF’ye özgü anketler arasında AF6, Atrial Fibrillation Effect on QualiTy-of-Life (AFEQT), Atrial Fibrillation Quality of Life Questionnaire (AFQLQ), Atrial Fibrillation Quality of Life (AF-QoL) ve Quality of Life in Atrial Fibrillation (QLAF) bulunmaktadır. Ancak bu araçların çoğunun ölçüm özellikleri yeterince doğrulanmamıştır. Uluslararası Sağlık Sonuçları Ölçüm Konsorsiyumu (ICHOM), AF semptomlarının ve egzersiz toleransının ölçülmesinde AFEQT veya Atrial Fibrillation Severity Scale (AFSS) kullanımını önermektedir. Hasta deneyim ölçütlerinin daha geniş kullanımı, AF tedavisinin kalitesini iyileştirme fırsatı sunmaktadır.
Öneriler | Sınıf | Seviye |
Atriyal fibrilasyon (AF) tedavisinin kalitesini değerlendirmek ve tedaviyi iyileştirme fırsatlarını belirlemek, hasta deneyimlerini iyileştirmek amacıyla hekimler ve kurumlar tarafından dikkate alınmalıdır. | IIa | B |