İnme dünyada kardiyovasküler hastalıklar ve kanserden sonra en sık görülen ölüm nedenidir. İnme olgularının %95’inden serebrovasküler patolojiler sorumludur.
Serebrovasküler patolojilere bağlı inme vakalarının %80 sebebi iskemik nedenlerdir. Serebral iskemi, serebral perfüzyonun azalmasına bağlı gelişen bir patolojidir.
Diğer dokulardan farklı olarak nöronların canlılığını koruyabilmeleri için ortamda oksijen ve glikoz yeterli düzeyde olmalıdır. Beyin dokusu iskemiye çok hassastır. Serebral perfüzyonun azalma derecesi iskemi sonucunda gelişecek değişiklikler ile koreledir. İskemide eşik değeri aşıldığında membran pompa yetersizliği, hücre içine sıvı iyon girişi gibi hücre ölümüne dek uzanan bir zincir başlar.
Beyin kan akımındaki azalmanın en fazla olduğu çekirdek (core) bölgesinde hücreler dakikalar içinde geri dönüşsüz olarak zedelenirler. Ancak iskemik bölgenin periferinde kollaterallerce sağlanan rezidüel kan akımının olması, nöronların kısa bir süre için olsa da morfolojik ve biyokimyasal bütünlüğünü korur. Orta veya hafif derecede iskemik kalmış beyin dokusundaki nöronlar akut dönemde elektriksel olarak sessiz olmakla birlikte yapısal bütünlüklerini sürdürürler. Bu bölgeye penumbra denir. Penumbra anatomik bir alan değildir, iskemik alanın iskeminin şiddetine ve süresine bağlı olarak enfarkta doğru ilerlediği dinamik bir süreçtir. İskemik beyin hasarı rezidüel kan akımının miktarına bağlı olarak dakikalardan saatlere kadar uzanan bir sürede gerçekleşir. Serebral kan akımının 2-3 saat süreyle normalin %18-20 sinin altına düşmesi enfarkt oluşumuna neden olmaktadır . Penumbra, tıkanmanın erken döneminde tromboliz veya trombektomi işlemi ile potansiyel olarak kurtarılabilir bir alandır.
- Enfarktüs Çekirdeği: Enfarktüslü doku.
- Penumbra: Kalıcı damar tıkanıklığı durumunda enfarktüs riski taşıyan kurtarılabilir doku.
- Oligaemia: Enfarktüs riski olmayan hipoperfüze doku. Serebral kan akımı enfarktüs çekirdeğine doğru azalır. Azalan kan akımı, oksijen ekstraksiyon fraksiyonunun artması ve kollateral damarların yeterli derecede vazodilatasyonu ile oligemide yeterince kompanse edilebilir, ancak penumbrada değildir.