Safra kesesi ve safra yolu hastalıklarının en sık görülen hastalığıdır. Kolelitiazis safra kesesi içerisinde taş olmasıdır. Safra taşı hastalıkların genel nüfusun %10’unda rastlanır, kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazladır ve ilerleyen yaşla sıklığı artar. Risk faktörlerini heredite, obezite, yaş,hormonlar, yandaş hastalık ve faktörler olarak sıralanabilir.
Safra Yolları
- Sağ/sol hepatik kanallar
- Ana hepatik kanal
- Sistik kanal
- Ana safra kanalı (Koledok)
- Supraduodenal
- Retropankreatik
- İntramural (intraduodenal)
- Pankreatik kanal
Safra taşı oluşumu, safradaki bazı maddelerin çözünürlük sınırlarına yaklaşan konsantrasyonlarda mevcut olması nedeniyle oluşur. Safra safra kesesinde yoğunlaştığında, bu maddelerle aşırı doymuş hale gelebilir ve daha sonra çözeltiden mikroskobik kristaller olarak çökelebilir. Kristaller safra kesesi mukusunda sıkışarak safra kesesi çamuru üretir. Zamanla kristaller büyür, bir araya toplanır ve makroskopik taşlar oluşturmak için birleşir. Kanalların çamur ve / veya taşlarla tıkanması, safra taşı hastalığının komplikasyonlarına neden olur.
Safra taşı oluşumunda rol alan iki ana madde, kolesterol ve kalsiyum bilirubinattır.
5F
- Female :Kadın)
- Forty : Kırk yaşından sonra
- Fatty : Şişman)
- Fair : Beyaz ırk
- Fertile : Doğum yapmışlarda
Yaş: Her iki cinste yaşlılarda 3 kat fazladır, ancak kadınlarda kolesistektomi daha sıktır (3). İleri yaşta ameliyat sıklığı
artmakta olup, komorbid hastalıklar ve ameliyat sonrası morbidite fazladır. Yaşlı hastalarda da gençlerde olduğu gibi laparoskopik kolesistektomi seçilecek ameliyat yöntemi olarak
artık kabul edilmiştir.
Cinsiyet: Kadınlarda safra kesesi taşı sıklığının iki kat fazla olduğunu bildiren çalışmalar vardır (1). Erkeklerde kolesistit olduğunda kadınlara göre daha ciddi seyretmektedir ve
bunun nedeni bilinmemektedir.
Ailede Safra Kesesi Taşı Öyküsü: Ailede safra kesesi taşı öyküsü olan kişilerde sıklığının daha fazla olduğu bildirilmiştir.
Diyabetes mellitus (DM): Safra kesesi taşı DM’lu hastlarda iki kat fazladır.
Gebelik Sayısı: Gebelik sayısı arttıkça safra kesesi taşı
sıklığının arttığını bildiren çalışmalar vardır.
Obezite: Erkeklerde vücut kitle indeksi ( VKİ) ile ilişkisi gösterilememiş ancak kadınlarda gösterilmiştir.
Safra taşı hastaların büyük bir kısmında (%70-97) hayat boyu sessiz kalır. Herhangi bir semptom yaratmazlar. Görüntüleme yöntemleriyle rastlantısal olarak fark edilirler. Farklı yapıda ve büyüklükte olabilirler. Asemptomatik olup safra taşlı saptanan olguların uzun süreli takiplerinde bile %60’ı sorunsuzdur. %1-2’sinde biliyer semptomlar ortaya çıkarabilir. Hastaların sadece %0.1’inde ampiyem ve safra kesesi perforasyonu gibi komplikasyonlar görülür.
Ağrı
Ağrı en önemli şikayettir ve özellikle yemek sonrasında yanma, basınç ya da ağırlık tarzında olabilir. Ara ara gireveya kolik şeklinde olabilir. Besin alımı sonrasında sıklıkla artar. Tipik olarak sağ üst kadran ya da epigastrik bölge hissedilir. Bazen sırta, sağ flank bölgesine ya da sağ skapulaya ve omuza kadar yayılır.
ucuna yayılan
Bulantı -Kusma
Ağrıya en sık bulantı kusma eşlik eder.
Diğer Belirtiler
Ateş, titreme, ciltte ve göz beyazında sararma, koyu renkli (çay renginde) idrar yapma, açık renkli dışkılama sayılabilir. Ateş enfeksiyon göstergesidir. Kolesistitli vakaların 1/3’ünde, kolanjit vakalarının > %90’ında görülür. Ciddi vakalarda sepsis göstergeleri genel durm bozluğu, hipotansiyon, bilinç değişikliği görülür.
Komplikasyonlar
- Kolanjit: Kolanjit safra yollarının enfeksiyonudur. Ciddi bir enfeksiyondur, hatta ölümcül olabilir. >6 saat sürekli ağrı sağ üst kadran ve/veya ateş, sarılık olması şeklinde prezente olr (Charcot Triadı)
- Pankreatit: Tıkanmaya bağlı görülür.
- Biliyer Kolik: Çoğu komplike olmayan biliyer kolik sınırlı, sıklıkla sağ üst kadran ya da epigastrik ağrı, hassasiyet mevcuttur. 4-6 saat içerisinde tedavili ya da tedavisiz düzelir.
- Akut Kolesistit: Murphy işareti (akut kolesistit için yüksek sensitivite %63-90, fakat düşük spesifite %45-65 civarındadır.
Tanı her hastalıkta olduğu gibi safra kesesi taşı tanısında da hikaye ve fizik muayene ile başlar. Sonrasında kan tetkikleri, ultrasonografi (USG), batın X-ray.
Tipik semptomları
- Karın
- Ateş
- Bulantı
- Kusma
- Sarılık
Birçok vaka asemptomatiktik olduğu için USG ile tesadüf tanı konur. Biyokimyasal testleri komplikasyonsuz kolelitiazis’de tipik olarak normal sınırlardadır. Ayrıca akut kolesistit’de de normal olabilir. Bilirubin ve ALP yüksekliği olası safra yolu tıkanıklığı açısından uyarıcı olmalıdır. İleri tetkik planlanan hastalarda tanı için bilgisayarlı tomografi (CT) ve/veya manyetik rezonans kolanjiopankreatografi (MRCP) çekilebilir. Bir sonraki basamakta endoskopik retrograt kolanjiopankreatografi (ERCP), endoskopik USG, intraduktal USG ve perkütanöz transhepatik kolanjiografi (PTK) yer alır.
Bir çok araştırmadan çıkan sonuç, bu taşların, semptomlar gelişinceye kadar izlenmesi yönündedir. Bu yüzden acil cerrahi endikasyonu yoktur. Profilaktik kolesistektomi rutin önerilmez.
Profilaktik Kolesistektomi;
- Çocuklardaki Safra Taşları: Günün birinde mutlaka semptomatik hale gelecektir.
- Orak Hücreli Anemi: Hemolitik krizler sırasında tanı karmaşasına yol açabileceği için.
- Nonfonksiyone Safra Kesesi: Yaygın hastalığa işarettir ve semptomatik hale dönüşme riski yüksektir.
- Taşın 2,5 cm.’den Büyük Olması: Semptomatik hale dönüşme ve komplikasyona yol açma riski yüksektir.
- Safra kesesi duvarında kalsifikasyon varlığı (Porselen SK): Bu hastaların yaklaşık yarısında safra kesesi kanseri söz konusudur
- Genetik yatkınlık nedeniyle erken yaşta safra taşı gelişen ve safra kesesi kanseri açısından yüksek risk taşıyan kişiler.
- Diyabetik yaşlılarda
- Uzun süre sağlık hizmeti alamayacak kişilerde (gemici, dağcı vb.)
- https://emedicine.medscape.com/article/175667-overview#a7
- https://www.acilci.net/safra-kesesi-tasi-kilavuzu-2016/
- https://www.turkcerrahi.com/makaleler/safra-kesesi-ve-safra-yollari/safra-kesesi-tasi-kolelitiazis/
- http://www.klinikgelisim.org.tr/eskisayi/2008-4/17.pdf