Pozisyon; hastanın, dolaşım, solunum ve reflekslerin uyarılmasına etki eden, yapılacak girişim ve tedaviye uygun olarak verilen vücut şekline denir.
Hastalara; başta muayene, cerrahi girişimin ve ilgili bölgeye yaklaşımın kolaylaştırılması olmak üzere kanamayı azaltmak, bölgesel anestezi yapmak veya düzeyini kontrol etmek, mide içeriğinin aspirasyonunu önlemek gibi nedenlerle çeşitli pozisyonlar verilmesi gerekebilir. Bu pozisyonları verebilmek için fizikte denge kurallarını, insan anatomisi ve fizyolojisini bilmek gerekir. Hastaya verilen bazı pozisyonlar şunlardır;
- Sırtüstü (supine) pozisyon
- Yüzükoyun (prone) pozisyon
- Trendelenburg (baş aşağı) pozisyon
- Ters trendelenburg (baş yukarı) pozisyon
- Lateral (yan) pozisyon
- Litotomi pozisyonu
- Sims (yarı yan) pozisyon
- Secde pozisyonu
- Fowler pozisyonu
- Tiroid pozisyonu
- Spinal anestezi pozisyonu
- Dorsal rekümbent (sırt üstü dizler bükük) pozisyonu
Hastaya Pozisyon Vermenin Amaçları
- Girişim için ilgili bölgeye yaklaşımı kolaylaştırmak
- Komplikasyonları azaltmak
- Kanamayı azaltmak
- Bölgesel anestezi yapmak ve düzeyini kontrol etmek
- Normal solunumu sağlamak ve sürdürmek
- Mide içeriğinin aspirasyonunu önlemek
- Anesteziyi ve hastanın izlenmesini kolaylaştırmak
- Kan basıncını kontrol altında tutmak
Pozisyonların Hasta Üzerindeki Etkileri
Pozisyonlar, hastaya birçok fayda sağlarken bazı riskleride beraberinde getirir. Bu yüzden
pozisyon verilirken solunum ve dolaşım sisteminin en az etkilenmesi, başta sinir
yaralanmaları olmak üzere çeşitli bölgelerde gelişebilecek yaralanmaların en aza
indirgenmesi çok önemlidir. Bu nedenle pozisyonların etkilerinin iyi bilinmesi gerekir.
Supine pozisyon: Bu pozisyonda solunum en az etkilenir. Dolaşıma yer çekiminin etkisi minimaldir.
Trendelenburg pozisyon: Solunum çok etkilenir. Bu pozisyonda, karın organları ve diyafragma yukarı itilir ve vital kapasitenin düşmesine neden olur. Serebral venöz basınç ve intrakranial basınç artar. Çünkü bu pozisyonda baş kalpten aşağıda kalır ve intravasküler
basınç artar ve ayrıca bu pozisyonla hayati organlara giden kan miktarı artar.
Litotomi pozisyonu: Diyafragma üzerine karın içi basıncın artması, diyafragma hareketlerini kısıtlar ve solunum güçlüğüne neden olur.
Lateral pozisyon: Üzerinde yatılan taraftaki akciğerlerde ventilsasyon düşer; fakat
bu kısmın perfüzyonu daha iyi olur.
Oturur veya baş yukarı pozisyon: Solunum fonksiyonları yönünden iyi durumdur.
Bu pozisyonda kan, kalbin altında kalan kısımlarda özellikle bacaklarda göllenir. Dolaşım volümü, kardiyak debi ve sistemik perfüzyon azalır.
Prone pozisyon: Omuz ve göğüs altına her iki yandan olmak üzere yastıklar koyarak toraks solunumunu serbestleştirilir. Sonra kalça altına yastık konarak diyafragma ve karın solunumu serbestleştirilir.
- http://www.stuncer.com/wp-content/uploads/Ders_Notlari/ASH_I/01_Acil-Durumlarda-Verilen-Pozisyonlar_Ders-Notu.pdf
- https://neu.edu.tr/wp-content/uploads/2015/11/AMEL%C4%B0YATHANE-POZ%C4%B0SYONLARI.pdf
- http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Pozisyonlar%20(hem%C5%9Firelik).pdf