Taze donmuş plazma (TDP), donörden alınan taze kanın 6 saat içinde santrifüj edilmesi ve ayrıştırılan plazmanın -20°C’de dondurulması ile elde edilebilir ve -20°C’de 1 yıl
saklanabilir. Bu yöntemle stabil pıhtılaşma faktörlerinin yanında labil faktörler de (FV ve FVIII) normal konsantrasyonlarda korunurlar. Bir ünite TDP yaklaşık 200 ml kadardır. Eritildikten sonra 12 saat içinde kullanılmalıdır. Tüm komponentler gibi transfüzyonunda standart kan filtreleri kullanılır. Alıcının eritrositleri ile ABO uygun olmalıdır.
Hacim: 200-250 ml
İçerik: Bütün koagülasyon faktörleri
– FII, FV, FVII, FVIII, FIX, FX, FXI)
– Fibrinojen, globülin ve albümin
Uyum: ABO uyumlu olmalı
Saklama: Taze donmuş plazma -30 santigrat derecede saklanır.
Çözme: Uygulamadan önce taze donmuş plazma 30 ila 37 santigrat derecedeki su banyosunda 20 ila 30 dakika boyunca veya uygun bir cihazda 2 ila 3 dakika kadar kısa bir sürede çözdürülür.
Saklama: 1 ila 6 santigrat derecede 24 saklanabilir.
Taze Donmuş Plazma
- TDP donörden alınan tam kandan, tercihen ilk 6 saatte ya da buzdolabında saklanmışsa ilk 18 saat içinde, yüksek hızda santrifügasyon ile elde edilir ve labil pıhtılaşma faktörlerinin fonksiyonlarının yeterince korunabilmesi için belirli bir süre ve sıcaklıkta dondurulur( 1 saatte -30 derecenin altına indirilerek).
- TDP -18°C ile – 25°C arasında da 3 ay, -25°C’den daha soğuk koşullarda 36 ay saklanabilir.
- 1 Ü TDP yaklaşık 200 ml kadardır.
- Taze donmuş plazma trombositler dışında bütün koagülasyon faktörleri, fibrinojen (400 ila 900 mg/ünite),protein C, protein s, antitrombin, globülin ve albümini içerir. Koagülasyon faktörlerinin zamanla aktiviteleri azalır.
- Standart 10 ila 20 mL/kg’lık bir doz (yetişkinlerde 4 ila 6 ünite) faktör seviyelerini yaklaşık %20 artırır. Birkaç faktörün kabaca %10’luk bir artışı hemostazı sağlamak için yeterlidir. Ayrıca, taze donmuş plazma bir miktar hacim resüsitasyonu sağlar, çünkü her ünite yaklaşık 250 ml içerir.
- Kullanılmak üzere stoktan çıkarılan ürün bekletilmeden, 37°C sıcaklıkta çözdürülmelidir. Çözüldükten sonra gözle görülür çözülmemiş kriyopresipitat kalmadığından emin olunmalıdır.
- Plazma, çözülmeyi takiben hemen kullanılmalıdır. Fakat +4°C de saklanmak kaydı ile en fazla 24 saate içerisinde kullanılabilir.
- Çözdürülmüş plazma yeniden dondurulmaz.
- Çözüldükten sonra pıhtılaşma faktörlerinin, özellikle faktör V ve faktör VIII’in aktivitesi kademeli olarak azalır. İlk dozajdan sonra, faktör VII’nin kısa yarılanma ömrü nedeniyle devam eden kanama varsa her 6 ila 8 saatte bir yeniden uygulama gerekebilir; faktör VII’nin yarılanma ömrü 2 ila 6 saattir.
- Aktif kanama varlığında: Yirmi dört saatten az sürede normal kan volümünün %100’ünden fazla eritrosit transfüzyon ihtiyacı olan masif kanamalı hastalarda multipl koagülasyon faktör eksikliği oluşabilir ve şayet masif transfüzyon sonrası koagülopati gelişmiş ve kanama devam ediyorsa taze donmuş plazma kullanılmalıdır.
- Varfarinin (Coumadin) etkisinin tersine çevrilmesi: Vitamin K eksikliği ve warfarin tedavisi faktör II, VII, IX ve X’un fonksiyonel eksikliğine yol açar ve paranteral K vitamini uygulaması 24 saat içinde bu faktör eksikliklerini geri döndürecektir. Şayet aktif kanama nedeni ile acil düzeltme gerekiyorsa taze donmuş plazma verilebilir. Verilecek plazma dozu hastaya ve koagülasyonun bozukluk derecesine göre değişir.
- İzole konjenital faktör eksikliklerine bağlı kanama durumunda veya acil cerrahi müdahale gereken durumlarda (faktör I, II, V, VII, X, XI veya XIII) eğer spesifik faktör konsantresi mevcut değilse taze donmuş plazma ile tedavi edilebilir.
- Multipl edinsel faktör eksikliği belirgin kanama ile birlikteyse (kan transfüzyon ihtiyacı olacak kadar) veya invaziv işlem uygulanacaksa taze donmuş plazma ile tedavi edilebilir.
- Tromboz riski yüksek olan veya heparin tedavisine cevapsız antitrombin III eksikliği.
- İnfantlarda şiddetli protein kaybettirici enteropati.
- Hayatı tehdit edici anjio ödemle seyreden C1 esteraz inhibitör eksikliği.
- TTP (trombotik trombositopenik purpura) ve hemolitik üremik sendrom (HÜS) tedavisinde tek başına veya plazmaferez için uygulanabilir.
- Taze donmuş plazma, koagülopatinin spesifik tedaviyle daha etkili bir şekilde düzeltilebildiği ve kan hacminin diğer hacim genişleticilerle yeterince değiştirilebildiği durumlarda kontrendikedir.
- Etkili alternatifler mevcut olduğu için taze donmuş plazma, hacim azalmasını geri döndürmek veya nutrisyonel eksikliği önlemek (infantlarda şiddetli protein kaybettirici enteropati dışında) amacıyla verilmemelidir.
- Kanaması olmayan veya invaziv işlem gerekmeyen koagülasyon faktör eksikliği olan hastalarda uygulanmamalıdır.
- Heparine bağlı kanamalarda kanamayı daha fazla arttıracağı için kullanımı kontrendikedir (içeriğinde antitrombin bulunmasından dolayı heparinin etkisini arttırır).
Her bir taze donmuş plazma ünitesi yaklaşık 200 ila 250 mm içerir. Aferez kaynaklı üniteler 400 ila 600 ml kadar içerebilir. Bir adet 250 mL’lik ünitenin uygulanması fibrinojen seviyesini 5 ila 10 mg/dl yükseltebilir. Tedavinin amacı kanamanın durdurulmasıdır ve protrombin zamanı/aktive parsiyel tromboplastin zamanını normalin 1,5 katından daha az olacak değere getirilmesidir.
Çok sayıda faktör eksikliği olan ortalama bir erişkinde kanamayı akut olarak kontrol etmek için 2-9 ünite arası taze donmuş plazma gerekir (yaklaşık 400-1800 ml), yeterli hemostazı devam ettirmek için gerektiği kadar periodik aralıklarla daha düşük miktarda uygulama yapılmalıdır.
Masif kanamada genel yaklaşım 1 ünite eritrosit süspansiyonuna 1 ünite tdp verilmesi şeklindedir. ATLS bu konu hakkında fazla bir bilgi yoktur.
Taze donmuş plazmanın tekrarlayan dozlarının verilip verilmeyeceğini ve ne zaman verileceğini belirlemek için kanamanın kontrolü ve koagülasyon zamanı ölçümleri
(protrombin zamanı, INR ve parsiyel tromboplastin zamanı) kullanılmalıdır. İzole koagülasyon faktör eksikliklerinin tedavisinde taze donmuş plazmanın daha küçük miktarları genellikle yeterlidir (ortalama 4 ünite).
Herediter anjio ödem tedavisi için gereken kesin taze donmuş plazma miktarı bilinmemektedir; muhtemelen 2 ünite yeterli olur. C1 esteraz inhibitör eksikliğinin tedavisi için günümüzde konsantresi mevcuttur.
2018 ATLS verilerine göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki pediatrik travma merkezlerinde, hemorajik şok belirtileri gösteren çocuklarda kristaloid kısıtlayıcı, dengeli kan ürünü resüsitasyon stratejilerine doğru bir eğilim görülmüştür. Ancak, bu yaklaşımı destekleyen yayınlanmış çalışmaların eksik olduğu belirtilmiştir.
Bu stratejinin temel ilkeleri, başlangıçta 20 mL/kg izotonik kristalloid bolusu takiben 10-20 mL/kg paketlenmiş kırmızı kan hücresi, 10-20 mL/kg taze donmuş plazma ve trombosit ile ağırlığa dayalı kan ürünü resüsitasyonudur. Yayınlanmış çalışmaların sınırlı sayıda olmasına rağmen, pediatrik hastalarda transfüzyon protokollerinin kullanımını değerlendiren bazı çalışmalar bulunmaktadır. Ancak, bu çalışmalarda araştırmacılar bir sağkalım avantajı gösterememiştir. Bu nedenle, kan ürünlerine erişim, uygun bir tesise nakledilene kadar kristalloid resüsitasyonunun kabul edilebilir bir alternatif olmaya devam ettiği belirtilmiştir.
- Taze donmuş plazma uygulamasının yan etkileri, tam kan ve tüm kan bileşenleri ile ilgili olanlara benzerdir.
- Hemolitik transfüzyon reaksiyonu: ABO eşleşmesinin başarısızlığına bağlı olarak anti-A ve anti-B antikorlarından kaynaklanır.
- Febril non-hemolitik reaksiyon, alerjik reaksiyonlar, anafilaktoid/anafilaktik reaksiyonlar
- Transfüzyonla ilişkili akut akciğer hasarı (TRALI): Transfüzyona bağlı ölümlerin en yaygın nedeni.
- HIV ve hepatit B ve C bulaşabilir.
- Ani immünolojik komplikasyonlar ve gecikmiş immünolojik komplikasyonlar
- Transfüzyonla ilişkili aşırı dolaşım yükü (TACO)
- Sitrat toksisitesi
- Uygunluk testleri gerekli değildir.
- Anti-A ve anti-B antikor transfüzyonunu önlemek için ABO tip spesifik taze donmuş plazma kullanılmalıdır.
- ABO uyumu sağlanamazsa ve acil durum varsa AB grubu genel verici olarak kullanılabilir.
- 0 grubu hastalara A veya B grubu plazma da verilebilir.
- Rh negatif hastalarda muhtemel eritrosit kontaminasyonuna bağlı Rh sensitizasyonunu önlemek için Rh negatif dönor plazması verilmelidir. (Özellikle doğurganlık çağı kadınlarda bu önemlidir)
- Taze donmuş plazmanın aselüler olması bazı hastalıkların bulaşmasını ve kanın immünojenik olmasını engeller: CMV ve graft-versus-host hastalığı, canlı lökositler olmadığı için taze donmuş plazma ile bulaşamaz.
Sitrat toksisitesi taze donmuş plazma uygulamasıyla ortaya çıkabilir. Tam kan ürünlerindeki sitratın büyük kısmı taze donmuş plazma ve trombositlerde bulunur, kırmızı kan hücrelerinde bulunmaz. Sitrat kalsiyumu şelatlar ve sitrat zehirlenmesi hipokalsemiye neden olur. Hipokalsemi belirti ve semptomları arasında hipotansiyon, nabız basıncında azalma, aritmiler, mental durum değişiklikleri ve tetani yer alır. Tedavi kalsiyum uygulamasını içerir.
- Taze donmuş plazma (Kan Merkezi)
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK513347/
- https://hastaneler.erciyes.edu.tr/Files/broadcast/56485fb1-e3b2-4168-8871-3f1c59d21bca.pdf
- https://www.thd.org.tr/thdData/userfiles/file/kan_urunleri.pdf
- https://www.acilcalisanlari.com/wp-content/uploads/2020/09/ATLS-10-2018.pdf