Roseola Infantum (Altıncı Hastalık)

0
151

Roseola infantum, dünya genelinde görülen yaygın bir çocukluk çağı hastalığıdır ve insan herpesvirüsü 6 (HHV-6) veya daha nadiren insan herpesvirüsü 7 (HHV-7) ile enfeksiyon sonucu oluşur. Exanthem subitum veya altıncı hastalık olarak da bilinen Roseola infantum, tipik olarak altı ila 12 aylık çocuklarda görülür; vakaların yüzde doksanı iki yaşından küçük çocuklarda ortaya çıkar. Bu durum, bebeklerdeki ateşli hastalıkların yüzde 10 ila 45’inden sorumludur. Virüsü taşıyan hastalar klasik olarak, üç ila beş gün süren, 40 santigrat dereceye (40C) varan akut başlangıçlı yüksek ateş ile başvururlar. Bunun ardından, ateşin aniden düşmesine, gövdede başlayan kaşıntısız, pembe papüler bir döküntü eşlik eder. Çocukların yüzde on beşi, hastalığın ateşli evresinde akut bir ateşli nöbet de geçirecektir. Roseola infantum, klinik olarak teşhis edilen, kendi kendini sınırlayan ve semptomatik olarak tedavi edilebilen bir hastalıktır. HHV-6, bağışıklık sistemi sağlam (immünokompetan) hastalarda muhtemelen latent (gizli) kalacaktır, ancak bağışıklığı baskılanmış (immünosuprese) hastalarda önemli bir morbidite (hastalık) ve mortalite (ölüm) nedeni olabilir.

blank  ETİYOLOJİ
Roseola infantum’a, Herpesviridae ailesinde bulunan bir virüs olan insan herpesvirüsü 6 (HHV-6) neden olur. HHV-6, insan sitomegalovirüsü (HCMV) ve insan herpesvirüsü 7 (HHV-7) ile yakından ilişkili bir betaherpesvirüstür.

blank

Bu betaherpesvirüs grubunun, Herpesviridae ailesinin diğer üyelerine göre daha az hücre tropizmine (belirli hücre tiplerini enfekte etme eğilimi) sahip olduğu bilinmektedir. HHV-6, lineer (doğrusal), çift sarmallı bir DNA genomu içerir ve bu genomun iki ucu, GGGTTA hekzanükleotidinin tekrarlarını barındıran doğrudan terminal tekrarlar ile çevrilidir. Bu tekrarların, latent (gizli) olarak enfekte olmuş hücrelerde viral genomun korunmasında rol oynadığı düşünülmektedir.

EPİDEMİYOLOJİ

İnsan herpesvirüsü 6‘nın (HHV-6), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bebeklerde görülen ateşli hastalıkların %10 ila %45’inin nedeni olduğu bulunmuştur. 2005 yılında yapılan popülasyon tabanlı bir çalışma, HHV-6 enfeksiyonunun %40’ının on iki aylıkken, %77’sinin ise yirmi dört aylıkken görüldüğünü göstermiştir.

Bu çalışma ayrıca virüsün hem erkeklerde hem de kızlarda görüldüğünü, ancak kızlarda ve kendinden büyük kardeşleri olan çocuklarda daha yaygın olduğunu bildirmiştir. Virüsün en yüksek görülme sıklığı ilkbahar ve sonbahar mevsimlerindedir. Bulaşma, öncelikli olarak solunum damlacıkları yoluyla tükürük ile gerçekleşir.

PATOFİZYOLOJİ

HHV-6, ilk (primer) enfeksiyon sırasında en çok akyuvarlarda (lökositlerde) ve tükürük bezlerinde çoğalır. Bu nedenle virüs genellikle tükürükte bulunur.

Araştırmalar, HHV-6 ile enfekte bebeklerin serumunda yüksek düzeyde metalloproteinaz-9 (MMP-9) ve onun inhibitörü olan doku inhibitörü 1 (TIMP-1) bulunduğunu göstermiştir. Bu maddeler kan-beyin bariyerinin bozulmasına yol açarak ateşli nöbetlerin gelişmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca HHV-6’nın merkezi sinir sistemini (MSS) erken dönemde istila edebildiği de kanıtlanmıştır.

HHV-6, çocukluk çağında görülen roseola infantumun (gül döküntüsü hastalığı) en sık nedenidir. Daha nadiren ise HHV-7 sorumludur. HHV-6’nın iki alt tipi vardır: HHV-6A ve HHV-6B.

  • HHV-6B, roseola infantum’un temel etkenidir.

  • HHV-6A ise bugüne kadar kesin olarak herhangi bir hastalıkla ilişkilendirilmemiştir.

Her iki varyant da hücreye CD46 reseptörü üzerinden girer. HHV-6B, henüz tam açıklanamayan bir mekanizma ile hücre zarında füzyona (birleşmeye) katılır. Ardından nükleokapsid sitoplazma boyunca taşınır ve viral DNA, nükleer por komplekslerinden hücre çekirdeğine aktarılır. HHV-6’nın en verimli şekilde CD4+ T hücrelerinde çoğaldığı ve kuluçka süresinin ortalama 9–10 gün olduğu gösterilmiştir.

Akut primer enfeksiyon sonrasında HHV-6:

  • Lenfositlerde ve monositlerde latent (gizli) olarak kalır.

  • Tükürük bezleri ve beyin dokusunda ise kalıcı enfeksiyon şeklinde bulunabilir.

KLİNİK

Anamnez ve Fizik Muayene

blank

Klasik roseola infantum, klinik temelli bir teşhistir. Hastalık, üzerine çıkabilen yüksek bir ateşle başlar. Ateş tipik olarak üç ila beş gün sürer. Ateş sırasında çocuklar aktif ve iyi görünebilir. Ancak çocuklarda aynı zamanda halsizlik, konjonktivit, orbital ödem (göz çevresinde şişlik), timpanik membranlarda (kulak zarlarında) iltihaplanma, lenfadenopati (lenf bezi büyümesi), huzursuzluk, iştahsızlık, kabarık fontanel (bıngıldak), ishal, öksürük ve diğer üst solunum yolu semptomları da görülebilir. Nagayama lekeleri olarak da adlandırılan uvulopalatoglossal lekeler, yumuşak damak ve uvula (küçük dil) üzerinde bulunan eritematöz (kızarık) papüllerdir ve hastaların üçte ikisinde görülür.

blank

Yaklaşık üçüncü ila beşinci günlerde ateşin aniden düşmesinin (defervesans) ardından küçük, gül pembesi veya kırmızı renkte, 2 mm ila 5 mm boyutlarında papüller ve maküller gelişir. Bazı vakalarda makül ve papüllerin etrafında soluk bir hale oluşabilir. Döküntü genellikle gövdeden başlar ve boyuna, ekstremitelere (kol ve bacaklara) ve yüze yayılabilir. Döküntü tipik olarak kaşıntısızdır, basmakla solar ve bir ila iki gün sürebilir.

blank

TANI

Roseola infantum’un değerlendirilmesi için laboratuvar testleri genellikle gerekli değildir, ancak bazen hastalığın ateşli evresinde diğer tanıları dışlamak (ekarte etmek) için istenebilir. HHV-6 ile enfekte olan çocuklarda yükselmiş bir akyuvar sayısı görülebilir ve bu sayı hastalıktan sonraki yedi ila on gün içinde yavaş yavaş normale döner. 2013 yılında tek bir kurumda yapılan geriye dönük (retrospektif) bir çalışma, bazı çocuklarda aktif HHV-6 enfeksiyonu sırasında steril piyüri (idrarda bakteri olmaksızın lökosit bulunması) olabileceğini bildirmiştir.

AYIRICI TANI

Roseola infantum’un belirtileri, özellikle ateş ve döküntü, diğer çocukluk çağı hastalıklarıyla karışabilir. Ayırıcı tanıda dikkate alınması gereken başlıca durumlar şunlardır: ????

  • Kızamık (Measles)
  • Kızamıkçık (Rubella)
  • Kızıl (Scarlet fever)
  • Diğer viral ekzantemler
  • Ekzantematöz ilaç erüpsiyonu (Döküntülü ilaç reaksiyonu)

TEDAVİ

Roseola infantum için spesifik bir tedavi yoktur. Vakaların çoğu hafif seyreder ve kendi kendini sınırlar. Tedavi; dinlenme, yeterli sıvı alımını sürdürme ve ateşi kontrol etmek için asetaminofen veya ibuprofen gibi ateş düşürücüler (antipiretikler) ile destekleyicidir.

Döküntü genellikle kaşıntısız olduğu için bir tedavi gerektirmez. Şu anda bu virüsün akut evresi için herhangi bir aşı veya antiviral tedavi bulunmamaktadır. Hastalığın yayılmasını önlemek için yeterli el yıkama çok önemlidir.

PROGNOZ

Roseola infantum’un prognozu mükemmeldir. Bu, az sayıda uzun vadeli olumsuz etkiye sahip, kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır

KOMPLİKASYON

Primer (ilk) HHV-6 enfeksiyonu; miyokardit (kalp kası iltihabı), rabdomiyoliz (kas dokusunun yıkımı), trombositopeni (trombosit sayısında düşüklük), Guillain-Barre sendromu ve hepatit gibi çok çeşitli potansiyel komplikasyonlarla ilişkilendirilmiştir.

UYARI – ÖNLEMLER

HHV-6 enfeksiyonunun en olası komplikasyonu ateşli nöbetlerdir. Çocukların %15’e kadarı, yüksek ateş ve virüsün kan-beyin bariyerini geçebilme yeteneği nedeniyle hastalıkları sırasında nöbet geçirebilir. Ateşli bir nöbetin belirtileri arasında bilinç kaybı, kol ve bacaklarda seğirme veya sarsılma hareketleri, tuvalet eğitimi almış bir çocukta altını kirletme ve huzursuzluk bulunur (ancak bunlarla sınırlı değildir).

Virüsün yeniden aktifleşmesi (reaktivasyon), bağışıklığı baskılanmış hastalarda ortaya çıkabilir. Kanserli çocuklar ve organ nakli alıcıları artmış reaktivasyon riski altındadır. 2003 yılında yapılan bir üniversite çalışması, hematopoetik hücre nakli yapılan çocuklarda yaklaşık %50, katı organ nakli yapılan çocuklarda ise %20 ila %30 oranında HHV-6 reaktivasyonu olduğunu bildirmiştir. Bu durumlarda kemik iliği yetmezliği, meningoensefalit, miyokardit, pnömonit ve hepatit görülebilir. Bu daha ciddi vakalarda hastalık, gansiklovir veya foskarnet gibi antivirallerle tedavi edilebilir.

PODCAST

SORU

KAYNAKLAR

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK448190

İLGİLİ YAZI

Bebek ve Çocuklarda Hava Yolu Yönetimi İçin Pozisyon Verme

 

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz