Asıl fonksiyonları beslenme olmasına karşın dişler, saldırganlık zamanlarında kuvvetli birer silaha dönüşebilmektedir. Genellikle kavgalar sırasında gerçekleşen insan ısırıkları, hem ezilmelerden laserasyonlara, avülsiyonlardan amputasyonlara kadar çeşitli formlarda görülebilmektedir.
İnsan ısırıkları, acil serviste karşılaşılan toplam ısırıkların nispeten düşük bir yüzdesini (%3) oluşturur, ancak bu ısırıklar yaraların tanımlanmasındaki zorluklar ve enfeksiyonun gelişmesiyle komplikasyona uğramış geç başvurular nedeniyle ciddi morbidite potansiyeline sahiptir. İnsan ağız florasında bulunan bakteriler, enfekte yaralanmalara yol açabilir ve özellikle el, parmak gibi bölgelerde ciddi komplikasyonlar gelişebilir.
Hayvan ısırıkları ile karşılaştırıldığında, insan ısırıklarında enfeksiyon gelişim riski daha yüksektir.
Pilonidal sinüs, genellikle sakrokoksigeal bölgede gluteal yarıkta kendini gösteren ve oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Akıntılı bir sinüs veya apse ile ortaya çıkar. Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, son yıllarda hastalığın edinsel olduğu kabul edilmektedir ve kronik bir seyir izlemektedir.
ETİYOLOJİ
Diğer hayvan ısırıklarının aksine, insan ısırıkları genellikle bir kişinin diğerine yumruk atması ve elinin, karşı tarafın dişleriyle kesilmesi sonucu oluşan kapalı yumruk yaralanmaları şeklinde elde edilir. Kapama ısırıkları, kapalı yumruk yaralanmalarıyla aynı risk profilini taşır, ancak daha kolay tanınır ve derinin hemen altındaki yapılar üzerinde daha az cilt penetrasyonu görülür.
İnsan ısıkları ile
- Viridans streptokoklar
- S.pyogenes
- S.aureus
- Eikenella corrodens,
- Hepatit B, Hepatit C
- HIV
- primer sifiliz
- Herpes simplex
bulaşabilir.
KLİNİK
Hastaların çoğu adli vaka raporu ve bulaşıcı hastalık bulaşması endişesiyle başvurmaktadır. Başvuruları sırasında durumları stabil olan hastalarda, detaylı ve odaklanmış bir öykü ve fizik muayene yapılmalıdır. Isırığın oluştuğu koşullar, ısırığın yeri, kanla kontamine olup olmadığı, her iki tarafın da enfeksiyon durumu, olaydan bu yana geçen süre, hastada ateş olup olmadığı, lokal eritem, şişlik, sıcaklık veya ısırık yerinden pürülan akıntı olup olmadığı belirlenmelidir.
TEDAVİ
Tüm yaralar kapsamlı bir şekilde bol temiz su ve sabunla yıkanmalı ve gerekli ise hastanın tetanoz durumu güncellenmelidir. Alkol gibi irritan maddelerin kullanımından, doku hasarını artırarak enfeksiyon gelişimini kolaylaştıracağından kaçınılmalıdır. Enfeksiyon gelişmeyen yaralarda rutin olarak kültür alınması önerilmemektedir. Yara incelemesi, yıkama veya debridman işlemleri öncesinde uygun ağrı yönetimi sağlanmalıdır. Nekrotik ve ölü dokular ile yabancı cisimler yaradan uzaklaştırılmalıdır Deriyi delen tüm insan ısırığı yaraları için bir hafta süreyle amoksisilin-klavulanat profilaksisi uygulanmalı ve hastaya sıkı yara bakımı önlemleri verilmelidir. Hastanın TDaP (tetanoz, difteri, boğmaca) aşı durumu da güncellenmelidir.
Metakarpofalangeal (MCP) ekleme yapılan herhangi bir kesi, aksi kanıtlanana kadar kapalı yumruk yaralanması olarak kabul edilmelidir. Eklem boşluğunda veya tendon kılıfında enfeksiyon belirtileri varsa, cerrahi yıkama ve intravenöz antibiyotiklerle yatış tedavisi için ortopedi bölümü konsültasyon yapılmalıdır. İnsan ısırıklarından kaynaklanan kesilerin onarımı, diğer ısırıklarla aynı ilkeleri takip etmeli ve çoğu durumda, bakterilerin çoğalmasına daha uygun bir ortam sağlanmaması için ikincil iyileşme yöntemiyle bırakılmalıdır
El gibi yüksek enfeksiyon riskine sahip bölgelerde meydana gelen yaralanmalar açık bırakılabilir. Yüz bölgesi gibi kozmetik sorunlara neden olabilecek yaralanmalar primer olarak kapatılmalıdır.
KORUMA
ÖRNEK REÇETE
Rp-1
I- Augmentin® (Amoksisilin -Klavunat)1 gr BID DIB s:2×1
- Yetişkinler ve 12 yaş üzeri çocuklar için günde 2 kez 1 gr tablet önerilir.
Rp-2
UYARI – ÖNLEMLER
HIV bulaşması, ısırık yaraları aracılığıyla nadir olmakla birlikte, endişe verici bir durumdur. HIV profilaksisi yalnızca yara perkutane ise ve ağız kan ile kontamine olmuşsa gereklidir. Diğer durumlarda, profilaksi yan etkileri bulaşma riskinden daha tehlikeli olabilir. Bu nedenle hasta ile riskler ve faydalar detaylıca tartışılmalı, duruma göre belgelendirilmelidir. Tıbbi profesyonellerin HIV’e mesleki maruziyetinden bulaşma bildirilmemiştir.
Herpetik whitlow, herpes virüsünün parmağa geçmesi ile oluşur ve eritematöz bir taban üzerinde ağrılı grup veziküller olarak kendini gösterir. Genellikle çocukların parmaklarını yetişkinlerin ağzına sokması sonucu ortaya çıkar ve bu tür şikayetlerle gelen çocuklarda distal parmak lezyonları dikkate alınmalıdır.
Hepatit C için post-expozisyon profilaksisi bulunmamaktadır. Sadece enfeksiyon belirtileri izlenmeli ve ayaktan takip önerilmelidir. Hepatit B maruziyeti için ise, ısırılan kişi aşılanmamış veya aşıya yanıt vermemişse immünoglobulin tedavisi gereklidir. Daha önce aşıya yanıtı ölçülmemiş olan kişiler maruziyet sonrası anti-HBs yanıtı için test edilmeli, negatifse tedavi uygulanmalıdır.
TANI KODU
- T14: Vücut bölgesi yaralanması, tanımlanmamış
- T14.0: Vücut bölgesi tanımlanmamış yüzeysel yaralanması
- T14.1: Vücut kısmının tanımlanmamış açık yarası
- T14.2: Vücut bölgesi tanımlanmamış kırığı
- T14.3: Vücut bölgesinin tanımlanmamış çıkığı, burkulması ve gerilmesi
- T14.4: Vücut bölgesi tanımlanmamış sinir(ler)inin yaralanması
- T14.5: Vücut bölgesi tanımlanmamış kan damar(lar)ının yaralanması
- T14.6: Vücut bölgesi tanımlanmamış tendon ve kaslarının yaralanması
- T14.7: Vücut bölgesinin tanımlanmamış ezici yaralanma ve travmatik amputasyonu
- T14.8: Vücut bölgesinin tanımlanmamış diğer yaralanması
- T14.9: Yaralanma, tanımlanmamış
İLGİLİ YAZI