Atriyal Fibrilasyon (AF), birleşmiş atriyal kontraksiyonların tamamen yok olması halinde ortaya çıkan supraventriküler bir aritmidir.Atriyal fibrilasyon, kardiyak aritmiler arasında en sık rastlanandır ve primer klinik problem olarak ya da diğer akut tıbbi durumların (pnömoni, MI, sepsis) komplikasyonu olarak ortaya çıkar.
Atriyal Fibrilasyon EKG’sinde atriyum kasılması anlamına gelen P dalgaları görülmez çünkü atriyum kasılması yoktur.Eğer atriyoventriküler ileti sağlam ise, AF düzensiz ve hızlı sürekli bir ventriküler cevapla ile ilişkilendirilir. Atriyal Fibrilasyon, atriyal flutter veya atriyal taşikardi gibi diğer aritmilerle de karıştırılabilir. Atriyal flutter EKG’si testere dişi şeklini ortaya çıkaran atriyal aktivasyonun daha düzenli ve organize halidir. Bazal çizgi düzensizdir çünkü P dalgaları yerine fibrilasyon dalgaları vardır. Fibrilasyon dalgaları belirgin ise kaba dalgalı, belirsiz ise ince dalgalı AF denir. QRS araları eşit değildir.
Atriyal Fibrilasyonu Tetikleyen Faktörler ve EKG Özelikleri
- Atriyal prematüre atımlar – APS ( en sık )
- Atriyal flutter
- Supraventriküler taşikardiler
- Bradikardi
- Akut atriyal gerilmeKlinik önemi
- AF’de atriyum hızı 350-500/dak., ventrikül cevabı 100-180/dak. arasındadır.
- Ventrikül cevabı daha yüksek ise WPW Sendromu düşünülmelidir.WPW sendromunda fibrilasyon dalgalarının aksesuar yol üzerinden ventriküle geçişleri kolay olup senkop veya VF‘ye yol açabilir.
- Yavaş ventrikül cevaplı atriyal fibrilasyon ilk bakışta AV tam blok ile karıştırılabilir
- Ventrikül hızı düşük ancak QRS aralıkları EŞİT DEĞİL ise ventrikül hızını yavaşlatan ilaç kullanımı (digoksin, beta bloker, verapamil, diltiazem, amiodarone gibi) akla gelmelidir.
- Ventrikül hızı düşük ve QRS aralıkları EŞİT ise AV tam blok düşünülür. (AV tam blok gelişimi Digoksin, beta bloker, verapamil, diltiazem, amiodarone gibi ilaç kullanımına
- bağlı olabilir de olmayabilir de)
- Digoksin alan bir kişide QRS aralıklarında eşitlenmeler olursa digoksin zehirlenmesi düşünülür.
- Eşitlenmeler AV tam blok gelişmesine bağlıdır.
- AV tam blok gelişince dar QRS’li ise nodal ritm, geniş QRS’li ise idioventriküler ritm devreye girmiştir.
- Önceden dal bloğu olan bir hastada yüksek ventrikül cevaplı AF geliştiğinde ilk bakışta VT sanılabilir. Ancak QRS aralarının düzensiz olması ile VT olmadığı anlaşılır.
- Monitorize edilen AF’li hastalarda R-R aralıkları sürekli değiştiği için monitördeki kalp hızı da anlık değişir. Bu durumda monitördeki anlık rakamlara bakarak kalp hızı belirlenemez.
- AF’de kalp debisi yaklaşık %20 azalır: efor kapasitesinde azalma, çarpıntı ve çabuk yorulma yapar.
- AF sol atriyumda staz yaparak sol atriyum içinde trombüs oluşumunu kolaylaştırır, sistemik tromboemboli riskini artırır.
- Yüksek ventrikül cevaplı AF’da ilk bakışta QRS araları eşitmiş gibi görünebilir.
- AF bazen kalıcı olur, bazı hastalarda ise ataklar halinde gelir. Kısa süren ataklar EKG’de tespit edilemeyebilir. Bu durumda 24 saatlik Holter kayıtlarında paroksismal AF atakları yakalanabilir
- Atriyal flutter hastaları ile kıyaslandığında, AF hastalarındaki yüksek ventrikül cevabının farmakolojik kontrolü daha kolaydır