Bu İçerik Sadece Aboneler İçindir
Ondansetron (Zofran®) bulantı-kusmanın önlenmesinde yaygın olarak kullanılan, serotonin (5HT-3) reseptör antagonisti bir ilaçtır. Genellikle dirençli kusmalarda veya kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmanın tedavisinde kullanılan bir antiemetiktir. Yine ameliyat sonrası (post-operatif) meydana gelen bulantı ve kusmada da etkinliği ispatlanmıştır.
Bulantı ve kusma, acil servis hekimleri ve birinci basamak hekimlerinin günlük en çok karşılaştığı şikayetlerden biridir. Ondansetron, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Temel İlaçlar Listesi’nde yer alan, bir sağlık sistemi için gerekli ihtiyaçları karşılamada etkili ve güvenli kabul edilen ilaçlardan biridir. Ondansetron ile birlikte bu listede yer alan diğer antiemetikler arasında deksametazon ve metoklopramid bulunmaktadır.
Etki Başlangıcı: 30 dakika
Etki süresi: 6-8 saat
Yarılanma Ömrü (t½): 3-4 saat
Metabolizma: Karaciğer
Atılım: İdrar
Formlar
- Ondansetron 4 mg/ 2 ml Ampul
- Ondansetron 8 mg/ 4 ml Ampul
- Ondansetron 8 mg Tablet
- Ondansetron 4 mg Dil Üstü Tablet
Ticari Formlar
Zofran®,Ronkotol®,Brecur®,Albunex®,Astosal®, Ventubol®,Salres®, Ventosal®, Ventubol®
Ondansetron, antiemetik özellikleri için kullanılan selektif bir 5-HT3 serotonin-reseptör antagonistidir. FDA tarafından onaylanmış dört 5-HT3 serotonin-reseptör antagonistinden biridir ve diğerleri arasında granisetron, dolasetron ve ikinci nesil bir ilaç olan palonosetron bulunur.
Ondansetron, bulantı ve kusmayı önlemek ve tedavi etmek için hem merkezi hem de periferik etkiler gösterir. Merkezi etkiler, area postremadaki 5-HT3 serotonin reseptörlerinin antagonizması yoluyla sağlanır. Area postrema, dördüncü ventrikül tabanında yer alır ve “kemoreseptör tetikleme bölgesi“ni içerir. Bu bölge, serotonin, toksinler ve diğer sinyalleri algılayarak bulantı hissinin ve ardından kusmanın oluşmasında rol oynar. Ondansetron ayrıca vagus siniri üzerindeki 5-HT3 reseptörlerine etki ederek periferik etkiler gösterir. Vagus siniri, mide tahrişi gibi gastrointestinal sistemdeki bulantı ve kusma tetikleyicilerini algılayabilir. Bu sinir, beyin sapındaki nucleus tractus solitarius içinde sinapslar oluşturur ve bu bölge de kusma mekanizmasında önemlidir. Ondansetronun antiemetik etkilerinin baskın mekanizmasının periferik etkiler olduğu düşünülmektedir.
Farmakokinetik
Absorpsiyon: Ondansetron, gastrointestinal sistemden hızla emilir ve 8 mg’lık tek bir oral dozdan yaklaşık 1.5 saat sonra maksimum plazma konsantrasyonuna (Tmax) ulaşır. Oral uygulama sonrası ondansetronun mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %60 (%50-%70) olup, bu durum ilk geçiş metabolizmasına bağlanır. Artan dozlarla (8 mg, 16 mg, 32 mg ve 64 mg) ondansetronun sistemik biyoyararlanımı doğrusal olmayan şekilde artar; bu durum, ilk geçiş metabolizmasının doygunluğuna bağlanır. Kanser hastalarında ondansetronun biyoyararlanımı (%85-%87) sağlıklı bireylerden (%50-%70) daha yüksektir, bu da metabolizmadaki değişikliklere bağlanabilir.
Dağılım: Ondansetron ve metabolitleri dokulara geniş ölçüde dağılır. Kararlı durumda görünen dağılım hacmi (Vd) yaklaşık 1.8 L/kg’dır. Ondansetron kan-beyin bariyerini sınırlı ölçüde geçer; beyin omurilik sıvısı (CSF) konsantrasyonu, plazma konsantrasyonunun yalnızca yaklaşık %10-%15’i kadardır. ABCB1 adlı bir ilaç taşıyıcı protein, ondansetronun kan-beyin bariyerini geçişini sınırlar ve bu da merkezi sinir sisteminde birikimini azaltır. ABCB1 aktivitesi azalmış bir hastada ondansetronun beyindeki konsantrasyonu artar ve etkinliği iyileşir.
Metabolizma: Karaciğer, ondansetronun temel metabolizma yeridir. Metabolizmanın ana mekanizması oksidasyondur. 8-hidroksi ondansetron (%40) başlıca metabolit olup, bunu 7-hidroksi ondansetron (%20’den az) ve 6-hidroksi ondansetron (%5’ten az) izler. Ayrıca, N-demetilasyon yoluyla N-demetil ondansetron adlı bir metabolit oluşur. Ondansetronun aktif metaboliti olan 8-hidroksi ondansetron, karaciğerde glukuronid ve sülfat konjugatlarına hızla metabolize olur, bu da kanda düşük konsantrasyonlara yol açarak ondansetronun antiemetik aktivitesine çok az katkıda bulunur. CYP1A2, CYP2D6 ve CYP3A4 dahil olmak üzere sitozom P-450 enzimleri, ondansetron metabolizmasında rol oynar. İnsanlarda CYP1A1/2 en önemli rolü oynarken, CYP2D6 daha az bir rol oynar. CYP3A4’ün rolü, ondansetronun yüksek konsantrasyonlarında önemlidir.
Ekstreksiyon: Ondansetronun klirensinin yaklaşık %95’i karaciğer metabolizması ile sağlanır ve %5’ten azı idrarla değişmeden atılır. Ondansetronun klirensi ve eliminasyon yarı ömrü yaşa bağlı olarak değişiklik gösterir. 8 mg oral veya intravenöz doz sonrası eliminasyon yarı ömrü yetişkinlerde yaklaşık 3-4 saat, yaşlılarda ise ortalama 5.5 saattir.
- Bulatı – kusma
- Kemoterapiye Bağlı Bulantı Ve Kusmanın Önlenmesi
- Radyasyona Bağlı Bulantı ve Kusmanın Önlenmesi
- Ameliyat Öncesi ve Sonrası Bulantı ve Kusmanın Önlenmesi
Acil serviste yaygın olarak bulantı kusmada antiemetik olarak kullanılır.
Uygulama Yolları
- Oral: Çözünür tablet veya çözünebilir film formları.
- Zamanlama:
- Radyoterapi: 1-2 saat önce.
- Kemoterapi: 30 dakika önce.
- Anestezi indüksiyonu: 1 saat önce.
- Zamanlama:
- Intravenöz (IV): Minimum 15 dakikalık sürede, 50-100 ml serum fizyolojik (SF) ile seyreltilip infüzyon şeklinde uygulanır.
- Intramüsküler (IM): Alternatif bir uygulama yolu olarak kullanılabilir.
Dozaj ve Uygulama
- Normal Erişkin Doz:
- IV:
- Önerilen doz: 4 mg, minimum 15 dakika içinde 50-100 ml SF ile seyreltilerek infüzyon şeklinde uygulanır.
- Maksimum doz: 16 mg (tek doz).
- Tekrarlayan dozlar: En az 4 saat arayla uygulanmalıdır.
- IM:
- Alternatif olarak 4 mg IM günde 1 kez (1×1).
- IV:
- Ameliyat Sonrası Bulantı ve Kusma:
- Oral: Her 12 saatte bir 8 mg.
- IV: 4 mg IV, minimum 15 dakikalık sürede uygulanır.
- Böbrek Yetmezliği:
- Doz ayarlaması gerekmez (IV veya oral uygulama için).
- Karaciğer Yetmezliği:
- Hafif ve orta dereceli yetmezlikte doz ayarlaması gerekmez.
- Şiddetli karaciğer yetmezliği: Maksimum günlük doz 8 mg ile sınırlandırılmalıdır.
- Pediatrik Doz:
- 6 ay-12 yaş (40 kg’dan az):
- Önerilen doz: 0,15 mg/kg IV.
- İnfüzyon süresi: En az 15 dakika.
- 40 kg ve daha büyük çocuklar:
- Önerilen doz: 4 mg IV.
- 6 ay-12 yaş (40 kg’dan az):
Notlar:
- QTc Uzaması ve Aritmi Riski: Tek bir intravenöz dozun 16 mg’ı aşmaması önerilir.
- Pediatrik IV Dozlar: Seyreltildikten sonra en az 15 dakika içinde uygulanmalıdır.
- Tekrarlayan Dozlar: IV dozlar arasında minimum 4 saat beklenmelidir.
- Aşrı duyarlılık
- 3 yaş altı çocuklar
- EKG’de uzamış QT aralığı
- Kronik kalp yetmezliği
- Apomorfin kullanımı
- Şiddetli karaciğer yetmezliği
- Torsades de pointes hikayesi olan hastalar
- Ekstrapiramidal hastalığı olan hastalar
- Serotonin sendromu
- Baş ağrısı
- Halsizlik / yorgunluk
- Kabızlık
- İshal
- Hipoksi
- Uyuşukluk
- Baş dönmesi
- Ateş
- Jinekolojik bozukluk
- Kaygı
- İdrar tutma
- Kaşıntı
- Enjeksiyon bölgesinde ağrı
- Parestezi
- Soğuk hissi
- Hıçkırık
- Yüksek karaciğer fonksiyon testi sonuçlar
- Anafilaksi ve bronkospazm gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları
- QT Uzaması
Yetişkinlerin %10’undan fazlasında görülen en yaygın yan etkiler arasında baş ağrısı, yorgunluk, ağız kuruluğu, halsizlik ve kabızlık bulunur. Daha az yaygın yan etkiler arasında merkezi sinir sistemi belirtileri, örneğin uyuşukluk ve sedasyon, enjeksiyon bölgesinde lokal reaksiyonlar ve kaşıntı yer alır. Ayrıca, karaciğer fonksiyon testlerinde geçici bir artış bildirilmiştir. Karaciğer enzim yükselme modeli genellikle hepatosellülerdir ve nadiren klinik olarak belirgin akut karaciğer hasarı veya sarılık vakaları görülür.
EKG Değişiklikleri ve Kardiyak Riskler:
Genellikle klinik olarak önemsiz olmakla birlikte, QTc uzaması gibi EKG aralık değişiklikleri görülebilir. Bu değişiklikler genellikle uygulamadan sonraki 1 ila 2 saat içinde ortaya çıkar ve 24 saat içinde normale döner. QTc uzamasına neden olan herhangi bir ilaçta olduğu gibi, Torsades de Pointes ve diğer aritmiler konusunda endişe bulunmaktadır. IV uygulama, aritmi riski açısından daha yüksek risk taşır; bu nedenle FDA, tek bir dozun 16 mg IV’yi aşmasını önermemektedir. İzole sinüs bradikardisi ve asistoli vakaları da bildirilmiştir. Bağırsak motilitesinin bozulmasına bağlı bağırsak tıkanıklığı vakaları bildirilmiştir. Stevens-Johnson sendromu, çoklu komorbiditeleri olan hastalarda nadiren bildirilmiştir.
Doza bağlı QTc aralığı uzama potansiyeli nedeniyle, FDA, yaşlılar veya diğer risk altındaki gruplar gibi duyarlı popülasyonlarda ondansetron kullanımında EKG izlenmesini ve potasyum ile magnezyum düzeylerinin izlenmesini önermektedir. Bu risk altındaki gruplar arasında elektrolit anormallikleri (hipokalemi, hipomagnezemi), kalp yetmezliği, bradiaritmiler veya QTc aralığını uzatabilecek diğer ilaçları kullanan hastalar yer alır.
Gebeler, ondansetron tedavisiyle ilişkili olası fetal yan etkiler açısından izlenmelidir. Mevcut kanıtlar, bilinen risk faktörleri bulunmayan hastalarda ondansetron için rutin EKG ve elektrolit izlenmesini önermemektedir. İzleme, yalnızca intravenöz ondansetron alan yüksek riskli hastalarda yapılmalıdır.
- Amiodaron, QTc aralığını uzatabileceğinden, ondansetron ile birlikte uygulanırken dikkatli izleme gerektirir.
- Ondansetron enjeksiyonu 6 ay altındaki çocukların tedavisi için endike değildir. 4 yaş üstü çocuklarda kullanımı mevcuttur.
- Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük toplam 8 mg dozu aşmayın.
- Tekrarlayan intravenöz ondansetron dozları en az 4 saat arayla uygulanmalıdır.
- Böbrek yetmezliği olan hastalarda intravenöz (IV) veya oral uygulama için doz ayarlaması gerekli değildir.
Gebelik kategorisi: B
Gebelikle ilişkili bulantı, kusma ve hiperemezis gravidarum tedavisinde yalnızca diğer ilaçlar denenip başarısız olduktan sonra kullanılmalıdır. Amerikan Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar Koleji (ACOG) kılavuzlarına göre, bulantı ve kusma için öncelikli farmakolojik tedavi piridoksin (B6 vitamini) veya piridoksin ile kombinasyon halinde doksilamin olmalıdır. Ancak, dirençli vakalarda ve semptomların devam ettiği durumlarda, ondansetron 4 mg, oral olarak her 8 saatte bir düşünülebilir (dehidrasyon yoksa). Ondansetronun birinci trimesterde kullanımı ile yarık damak arasında olası bir ilişki bildirilmiştir. Aritmi risk faktörleri olan hastalarda (uzamış QT aralığı aile öyküsü, kalp yetmezliği, elektrolit dengesizlikleri) ondansetron tedavisi sırasında elektrolit ve EKG izlemi önerilir. Jinekolojik kanseri olan hamile kadınlar için yapılan öneriler, ondansetron gibi 5HT-3 antagonistlerinin destekleyici ilaç olarak kullanılabileceğini belirtmektedir.
Farmakokinetik bir çalışmada, ondansetronun emzirilen bebeğe olan göreceli maruziyetinin düşük olduğu gösterilmiştir. Ondansetron, genellikle sezaryen sırasında ve sonrasında bulantı tedavisi için 4-8 mg dozlarında intravenöz olarak kullanılır. Sezaryen sırasında ondansetron kullanımı, emzirmenin başlamasını etkilemez. Bebeklerde herhangi bir advers ilaç reaksiyonu bildirilmemiştir. Ayrıca, ondansetron bir aylık kadar küçük bebeklerde kullanım için de onaylanmıştır. Bu durumda özel bir önlem gerekmez.
Ondansetron için bilinen bir antidot bulunmamaktadır, bu nedenle destekleyici tedbirler aşırı doz durumunda kullanılır. Bir olgu raporunda, bir bebekte ondansetron aşırı dozuna bağlı olarak nöbetler, QTc uzaması, hepatotoksisite ve serotonin sendromu geliştiği bildirilmiştir. Bu hastada endotrakeal entübasyon, destekleyici tedavi ve nöbetler için lorazepam kullanılması gerekmiştir.
- Zofran® 4 mg / 2 mL ampul IM/IV
- Zofran® 8 mg / 4 mL ampul IM/IV
- Zofer® 8 mg / 4 mL ampul IM/IV
- Zofer® 4 mg / 2 mL ampul IM/IV
- Kemoset® 8 mg / 4 mL ampul IM/IV
- Kemoset® 4 mg / 2 mL ampul IM/IV
- Osetron® 4 mg / 2 mL ampul IM/IV
- Osetron® 8 mg / 4 mL ampul IM/IV
- Zoltem® 4 mg / 2 mL ampul IM/IV
- Zofltem® 8 mg / 4 mL ampul IM/IV
- https://reference.medscape.com/drug/zofran-zuplenz-ondansetron-342052
- https://www.drugs.com/dosage/ondansetron.html
- https://www.rxlist.com/zofrandrug.html
- https://www.novartis.com.tr/zofran4mg2mlampul_KT_18.05.2017.pdf
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK499839/