Sistemik dolaşımdan trombüs veya multipl trombüslerin pulmoner damarlara migrasyonuyla oluşan durum pulmoner tromboembolik hastalık olarak adlandırılır. Bu pıhtıların birçoğu alt ve üst ekstremitelerin derin venlerinden kaynaklanır.
Klinik bakış açısından derin ven trombozu (DVT) ve PE aynı hastalığın devamı olarak düşünülebilir, sıklıkla her iki durum ortaklaşa venöz tromboembolizm (VTE) olarak adlandırılır . Pulmoner emboli mortalite ve morbiditesi yüksek, tekrarlayabilen, bazen tanısı güç olan ve önlenebilir bir hastalıktır ve hastanede yatan hastalarda ani ölümlerin %10’nundan sorumlu tutulmaktadır.
Klinik tablo embolinin şiddetine, sayısına, lokalizasyon, hastanın yaşı ve kardiyopulmoner hastalık varlığına göre değişiklik gösterir .
Hastalada dispne, göğüs ağrısı, senkop, near senkop ve veya hemoptizi varlığında akla PTE gelmelidir. Fakat semptom ve bulguları spesifik olmadığı için PE tanısı gözden kaçabilir. Arteriyel hipotansiyon nadir görülmekle beraber varlığı ciddi PTE habercisi olabilir. Bazen hastalar tamamen asemptomatik olabilirler ve tanının tesadüfen veya postmortem otopside konduğu vakalar bildirilmiştir. Göğüs ağrısı sıkça görülür. Nedeni distal emboli sonrası gelişen pulmoner infarktın sebep olduğu plevra irritasyonudur. Tipik anjina tarzında da görülebilir. Periferik embolide hafif, santral embolide daha belirgin dispne görülebilir. Altta yatan kalp yetmezliği veya pulmoner hastalık varlığında dispne tek ve en belirgin semptom olabilir. Yukarıdaki akılkartında acil serviste PTE şüphesi olan hasta larda semptomlarla PTE varlığı ilişkisi gösterilmektedir. Hastaların %40’ında hipoksemi görülmeyebilir ki yine hastaların %20’sinde normal alveolar-arteri yel gradiyent görülür. Hipokapni sıklıkla eşlik eder. PAAG genelde anormal olmakla beraber nadiren tanıya yardımcıdır. EKG’de V1-4 T negatifliği, V1’de QR paterni, S1Q3T3 paterni ile inkomplet veya komplet sağ dal bloğu tanıyı destekleyici bulgulardır. Ancak genellikle daha ciddi PTE hastalarında EKG bulguları eşlik eder. Daha hafif olgularda tek bulgu sinüs taşikardisidir ki yaklaşık hastaların %40’ında görülmektedir.