Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, eşsiz sualtı zenginlikleriyle hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir dalış merkezi konumundadır. Özellikle yaz aylarında turizm sezonunun açılmasıyla birlikte, birçok kişi sualtının büyüleyici dünyasını keşfetmek için dalış etkinliklerine katılmaktadır.
Turistik Dalışlar ve Profesyonel Dalgıçlık
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından onaylanan ve denetlenen dalış tekneleri, bu turizm faaliyetinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Turistik dalışlar genellikle 15-30 dakikalık sürelerle ve maksimum 5 metre derinlikte yapılır. Bu dalışlar, eğitimsiz kişiler için uygun bir deneyim sunarken, profesyonel dalgıçlar seviyelerine bağlı olarak daha derin ve uzun süreli dalışlar gerçekleştirebilmektedir.
Sualtı Güvenliği ve Riskler
Dalış, insan fizyolojisine aykırı bir çevrede gerçekleştiği için özel bir hazırlık ve dikkat gerektirir. Profesyonel rehberler eşliğinde sıkı güvenlik önlemleri alınmasına rağmen, dalış sırasında yaşanabilecek aksilikler hayati riskler taşıyabilir. Basınç değişiklikleri, ekipman arızaları veya dalgıçlık kurallarına uyulmaması ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, dalış öncesi gerekli eğitimlerin alınması ve tüm güvenlik protokollerine uyulması büyük önem taşır.
SCUBA Dalış Sistemleri ve Basınç Fiziği
SCUBA (Self-Contained Underwater Breathing Apparatus), 1942 yılında tanıtıldıktan sonra sualtında solunum yapmayı mümkün kılan valf sistemi ve regülatörlerle sürekli gelişim göstermiştir. Günümüzde SCUBA dalışlarında kullanılan sistemler, açık ve kapalı devre olarak ikiye ayrılır. Bu sistemlerde kullanılan gaz karışımları genellikle oksijen, nitrojen ve helyumdan oluşur. Farklı karışım oranları, farklı dalış derinlikleri ve süreleri için kullanılır ve bu karışımların güvenli bir şekilde hazırlanması ileri teknik bilgi gerektirir.
Basınç ve Dalış Fiziği
Dalış sırasında insan vücudu, basınç değişikliklerine maruz kalır ve bu durumun etkilerini anlamak için sıvılar ve gazlara ait fizik kanunlarının iyi bilinmesi gerekir. İşte temel bilgiler:
- Deniz Seviyesinde Basınç:
İnsan vücudu, deniz seviyesinde 1 atm (760 mmHg veya 1 bar) basınca maruz kalır. - Derinlik ve Basınç Artışı:
Kabaca her 10 metre derinlikte, insan vücudu üzerinde 1 bar ek basınç oluşur. - Mutlak Basınç Kavramı:
Sualtında vücudun maruz kaldığı toplam basınç, Mutlak Basınç olarak ifade edilir.Mutlak Basınc¸=Hidrostatik Basınc¸+Atmosfer Basıncı
Örneğin:- Deniz seviyesi (0 metre): 1 bar
- 10 metre derinlik: 2 bar (1 bar atmosfer basıncı + 1 bar hidrostatik basınç)
- 20 metre derinlik: 3 bar
- Basınç Artışı Oranı:
Derinlik arttıkça hidrostatik basınç lineer bir şekilde artar. Ancak toplam mutlak basınç artışı, atmosfer basıncı eklenerek hesaplandığı için basit bir doğrusal orantı değildir.
SCUBA dalışlarında kullanılan gaz karışımlarını ve basınç değişikliklerinin etkilerini anlamak, dalış güvenliği için kritik önem taşır. Özellikle artan basıncın akciğer hacmi, gazın çözünürlüğü ve insan fizyolojisi üzerindeki etkilerini dikkate alarak dalış planlaması yapılmalıdır. Bu fiziksel prensipler, dalış sırasında yaşanabilecek komplikasyonları anlamada ve önlemede temel bir rol oynar.
Derinlik ve Basınç Altında Akciğer Hacmi Değişimi (Boyle Kanunu)
Mutlak basınç | Mutlak basınç artma yüzdesi | Örnek Akciğer Hacmi | Boyle Kanunu (V1 x P1 = V2 x P2) | |
Yüzey | 1 bar | 6 lt | 6lt×1bar | |
10 metre sualtı | 2 bar | %100 artma | 3 lt | 3lt×2bar |
20 metre sualtı | 3 bar | %50 artma | 2 lt | 2lt×3bar |
30 metre sualtı | 4 bar | %13 arma | 1,5 lt | 1,5lt×4bar |
Boyle Kanunu:
Sabit sıcaklık altında bir gazın hacmi, gazın basıncıyla ters orantılıdır (P1×V1=P2×V2P1).
- Mutlak Basınç: Atmosfer basıncı (1 bar) + Derinlikteki hidrostatik basınç.
- Basınç Artma Yüzdesi: Bir önceki basınca göre artış oranıdır.
- Derinlik arttıkça basınç artar, bu nedenle akciğer hacmi ters orantılı olarak azalır.
- Bu kanuna göre gazlar sıkıştırılabilir özellikte oldukları için yüksek basıç altında hacmen küçülürler. Basınç hacim ilişkileri ters orantılıdır. Akciğer hacmi, barsak ve mide içerisindeki gazlar, eklem içerisindeki gazlar hatta damarlarda yer alan serbest mikro gaz molekülleri bu kanundan etkilenecektir.
Henry Kanunu:
Bir gazın bir sıvı üzerindeki çözünürlüğü, gazın sıvı üzerindeki kısmi basıncı ile doğru orantılıdır. Yani, bir sıvının üzerindeki gazın kısmi basıncı arttıkça, gazın sıvı içinde çözünürlüğü de artar.
Havadaki Gazların Dağılımı:
Normal atmosferik koşullarda:
- Oksijen (O₂): %21
- Nitrojen (N₂): %78
- Diğer gazlar: %1
SCUBA dalışlarında solunan havanın büyük kısmını nitrojen oluşturur.
Nitrojenin Etkisi ve Dekompresyon Mekanizması
- Derinlik ve Basınç Artışı:
Derinlik arttıkça, vücuda uygulanan mutlak basınç artar. Bu durum, Henry Kanunu gereği nitrojenin dokular ve sıvılar içinde daha fazla çözünmesine neden olur. - Yüzeye Ani Çıkış:
Derinlikten yüzeye ani çıkışlarda, vücut üzerindeki mutlak basınç hızla azalır. Bu durumda, daha önce sıvılarda çözünmüş olan nitrojen gazı yeniden gaz fazına geçer ve hacmi büyür. - Dekompresyon Hastalığı (Vurgun):Nitrojenin bu şekilde gaz fazına geçmesi:
- Mikro kabarcıkların oluşumuna neden olur.
- Bu kabarcıklar, kan damarlarını ve dokuları tıkayarak ciddi semptomlara yol açabilir.
Barotravmalar
Barotravmalar, dalış sırasında basınç değişikliklerinden kaynaklanan ve genellikle içinde hava bulunan organları etkileyen hasarlardır. Etkilenen organlar şunlar olabilir:
- Orta kulak
- Paranazal sinüsler
- Hava yolları
- Akciğerler
- Sindirim organları
Barotravmanın Fiziksel Mekanizması
Barotravmalar, Boyle Kanunu ile açıklanır ve bu kanuna göre, sabit sıcaklık altında bir gazın hacmi ile basıncı ters orantılıdır.
- Dalış Sırasında İniş:
- Basınç artar, vücut boşluklarındaki hava hacmi sıkışır.
- Hava dolu alanlar basınç eşitlenmediğinde çökmeye (kompresyon) ve travmaya neden olabilir.
- Örnek: Orta kulakta barotravma.
- Dalış Sırasında Yükseliş:
- Basınç azalır, vücut boşluklarındaki hava hacmi genleşir.
- Fazla genleşme, dokularda yırtılmalara ve diğer hasarlara yol açabilir.
- Örnek: Akciğer barotravması.
Akciğer Barotravmaları
Akciğer barotravmaları, dalış sırasında basınç değişikliklerinin akciğer dokusuna zarar vermesiyle oluşur. Bu durum hem iniş hem de çıkış sırasında farklı mekanizmalarla ortaya çıkabilir.
İnişte Akciğer Barotravması
- Mekanizma:
- Nefes tutularak yapılan dalışlarda akciğer hacmi basınç altında küçülür.
- Akciğerin hacmi rezidüel volüm sınırına kadar küçülebilir; ancak bu sınırın altında akciğer dokusunda hasar meydana gelir.
- Olası Komplikasyonlar:
- İntraalveoler kanama
- Akciğer ödemi
- Klinik Bulgular:
- Göğüs ağrısı
- Hemoptizi (kanlı balgam)
- Tip 1 hipoksi (oksijen yetmezliği)
- Şok tablosu
- Tedavi:
- Sıvı replasmanı
- %100 oksijen solutulması
- Pozitif basınçlı mekanik ventilasyon
- Akciğer ödemi ve şok yönetimine uygun genel yaklaşımlar uygulanır.
Çıkışta Akciğer Barotravması
- Mekanizma:
- Soluk verilmeden ani yükselme, alveollerdeki gazın genleşmesine neden olur.
- Alveollerin elastik kapasitesini aşan bu genleşme, doku hasarına yol açar.
- Risk Faktörleri:
- Kistik fibrozis
- Geçirilmiş pnömoni
- KOAH
- İnterstisyel akciğer hastalıkları
- Geçirilmiş pnömotoraks
- Komplikasyonlar:
- Pulmoner doku hasarı
- Pnömotoraks (akciğerin sönmesi)
- Pnömomediastinum (orta göğüs boşluğunda hava birikimi)
- Subkutan amfizem (cilt altında hava)
- Arteryal gaz embolisi
- Klinik Bulgular:
- Oluşan patolojiye ve şiddetine göre değişir.
- Pnömotoraks, pnömomediastinum ve subkutan amfizem için tedavi, ATLS kılavuzuna uygun şekilde yapılır.
Arteryal Gaz Embolisi
- Mekanizma:
- Alveollerin veya alveol çevresindeki damar duvarlarının rüptürü sonucu hava damarların içine girer.
- Sistemik dolaşıma geçen hava,
- Yüzeye dik ilerleyen dalgıçlarda: beyin damarlarını
- Yüzeye paralel ilerleyen dalgıçlarda: koroner damarları etkiler.
- Klinik Bulgular:
- Konfüzyon
- Bilinç değişikliği
- Nöbet
- Hemipleji (tek taraflı felç)
- Göğüs ağrısı
- Nefes darlığı
- Aritmi ve disritmiler
- EKG değişiklikleri
- Apne
- Kardiyak arrest
- Deride dalgalı mermer görünümü
- Tedavi:
- Dekompresyon hastalığındaki gibi hızlı şekilde rekompresyon tedavisi uygulanmalıdır.
- Basınç odasına transport sırasında:
- %100 oksijen desteği
- IV izotonik NaCl sıvı replasmanı
- Koma pozisyonunun korunması (yan yatış)
Barotravmaların önlenmesinde kontrollü iniş ve çıkış, uygun dalış teknikleri ve dalgıç eğitimi kritik öneme sahiptir.
Kulak Barotravmaları
Dış Kulak Barotravması
Dış kulak yolunda tıkayıcı bir buşon olmadığı sürece dalış esnasında dış kulak tamamen su ile dolacağı için barotravma oluşmaz. Ancak buşon varlığında, buşon ile timpan membran arasında kalan hava boşluğu barotravmaya neden olabilir ve timpan membranda perforasyona yol açabilir.
Klinik Bulgular:
- Kulak ağrısı (en sık bulgu)
- Kulak akıntısı
- Kanama
Tedavi:
- Timpan membranın durumuna göre kulak temizliği yapılır ve takip edilir.
- Timpan membranda perforasyon varsa iyileşene kadar dalış yapılmamalıdır.
Orta Kulak Barotravması (Barotit)
Orta kulak, dış çevreden timpan zar ile ayrılır ve içinde hava bulunduğu için en sık etkilenen kulak bölgesidir. Kulak zarında bulunan duyu reseptörleri gerginliğe duyarlıdır.
- İniş sırasında: Artan basınç, orta kulaktaki hava hacmini küçültür ve timpan membranı içe doğru bombe yapar.
- Çıkış sırasında: Azalan basınçla artan hava hacmi, timpan membranı dışa doğru bombe yapar.
Bu durumun dengelenmesi için östaki borusu aracılığıyla orta kulak basıncı farinks boşluğuna iletilir. Östaki borusu fonksiyonlarının sağlanması için:
- Val salva manevrası
- Çene hareketi manevraları
Bu manevralar, dalış eğitiminin temel bir parçasıdır.
Östaki disfonksiyonu durumunda dengelenemeyen orta kulak basıncı, timpan membran perforasyonuna neden olabilir. Bu tablo, Barotit olarak adlandırılır.
Klinik Bulgular:
- Şiddetli kulak ağrısı (ilk bulgu)
- Kulak çınlaması
- İşitme kaybı
- Baş dönmesi, baş ağrısı
- Fasiyal sinir paralizisi (ileri durumlarda)
Fizik Muayene:
- Kulak zarında hemoraji, ödem, perforasyon
- Serozit, hemotimpanyum
- Mukozal ödem
Tedavi:
- Timpan zar perforasyonu olmayan hastalarda:
- Nazal ve sistemik dekonjestanlar
- Analjezik tedavi
- Semptomlar düzelene kadar dalış yapılmamalıdır.
- Timpan zar perforasyonu olan hastalarda:
- Antibiyotik tedavisi eklenir.
- Perfore timpan zara sahip hastalar dalış yapmamalıdır.
Hastalar, KBB takibine alınmalıdır.
İç Kulak Barotravması
İç kulak, orta kulağa göre daha az etkilenir. Ancak barotravma ve zorlu valsalva manevraları, labirent ve oval pencere yoluyla vestibulokohlear aparatta hasara neden olabilir.
Klasik Triadı:
- Vertigo
- Nistagmus
- Ani işitme kaybı
Komplikasyonlar:
- Yüksek morbidite
- Sualtında boğulmalara bağlı mortalite
Tedavi:
- 5-7 gün baş elevasyonu ile yatak istirahati
- Kulak basıncını artıracak davranışlardan kaçınma
- Analjezik, antiinflamatuar ve dekonjestan kullanımı
- KBB takibi
- İşitme kaybı için gerekirse cerrahi tedavi planlanır.
Kulak barotravmaları, erken tanı ve uygun tedavi ile genellikle tamamen iyileşir. Dalgıçlar için doğru eğitim ve önlemler, barotravma riskini önemli ölçüde azaltır.
Sinüs Barotravmaları
Sinüs barotravmaları en sık frontal ve maksiller sinüslerde görülür.
- Sinüzit, rinit gibi durumlarda sinüslerin havalanması bozulur ve basınç eşitlemesi yapılamaz, bu da barotravma riskini artırır.
Klinik Bulgular
- En sık semptom:
- İniş ve çıkış sırasında yüz ağrısı (frontal ve maksiller bölgelerde)
- Diğer semptomlar:
- Burun kanaması
Tedavi
- Nazal ve sistemik dekonjestanlar
- Analjezik tedavi
- Sinüzit enfeksiyonu varlığında:
- Uygun antibiyotik tedavisi
Sinüs barotravması olan bireylerde, iyileşme tamamlanmadan dalış yapılmamalıdır.
Dekompresyon Hastalığı (Vurgun)
Dekompresyon Hastalığı, dalgıçlarda iniş sırasında Henry kanununa göre dokularda çözünürlüğü artan gaz moleküllerinin basıncın azalmasıyla çözündüğü dokularda gaz kabarcıkları oluşturmasıyla meydana gelir. Gaz kabarcıklarının oluştuğu bölgelere göre farklı semptomlar gelişebilir.
Patogenez
Gaz kabarcıkları:
- Kas iskelet sisteminde
- Solid organlarda
- Kan damarlarının endotelinde
- Kan serumu içinde
Özellikle damar içinde oluşan gaz kabarcıkları, inflamasyon ya da koagülasyon kaskadının başlatılmasına yol açabilir. Dekompresyon hastalığı, gaz kabarcıklarının sistemik etkilerine göre iki kategoride sınıflandırılır.
Tip 1 Dekompresyon Hastalığı
- Etkilenen Bölge: Kas iskelet sistemi (sistemik tutulum yok)
- En sık görülen semptomlar:
- Gaz kabarcıklarının eklem aralığında birikmesiyle oluşan ağrı
- En sık etkilenler: Dirsek ve omuz eklemi
- Cilt bulguları: Kızarıklık, kaşıntı, kabartı (Kütis marmorata görünümü)
- Semptomlar:
- Derinden gelen, sürekli ağrı
- Ağrı eklem hareketi ya da palpasyonla değişmez
- İlk 6 saat içinde gelişir, ilk 2 günde giderek kötüleşebilir
- Tedavi:
- Hidrasyon ve oksijenizasyon
- Eğer şikayetler düzelmezse, rekompresyon tedavisi uygulanabilir
Tip 2 Dekompresyon Hastalığı
- Etkilenen Bölge: Kardiyopulmoner sistem, vestibüler sistem ve sinir sistemi
- Semptomlar:
- İlk 1 saat içinde gelişir
- Baş dönmesi, halsizlik, yürüyüş bozukluğu, parestezi, parezi, inkontinans
- Bilinç değişikliği, pulmoner ödem, şok
- Nörolojik etkilenim:
- En sık spinal etkilenim, diyafram altı bölgeler daha sık etkilenir
- Nörolojik etkilenim dermatom alanından bağımsız olabilir
- Santral sinir sistemi etkileniminde klinik ve etkilenen bölge arasında uyuşmazlıklar görülebilir
- Pulmoner etkilenim:
- Boğulma benzeri semptomlar gelişebilir
- Gaz baloncuklarının miktarı ve büyüklüğüne bağlı olarak öksürükle şiddetlenebilir
- Pulmoner ödem mortaliteye yol açabilir
- Tedavi:
- Hızlı rekompresyon yapılmalıdır
- Transport sırasında ABC değerlendirmesi yapılmalı, havayolu güvenliği sağlanmalı, %100 oksijenizasyon desteği verilmeli ve hidrasyon başlatılmalıdır
Dekompresyon hastalığı, ciddi ve ölümcül olabilen komplikasyonlara yol açabileceği için hızlı müdahale ve erken tedavi büyük önem taşır.
İmmersiyon Pulmoner Ödemi
mmersiyon pulmoner ödemi, nonkardiyojenik pulmoner ödem sebeplerinden biridir ve genellikle dalış (immersiyon) sırasında görülür. Mekanizması tam olarak anlaşılamamış olsa da, dalış sırasında periferik vücuttaki kanın toraks boşluğuna göllenmesi, pulmoner vasküler ağdan alveollar arasına sıvı kaçmasına yol açar. Bu durum, akciğerin gaz embolisi ya da dekompresyon hastalığıyla karıştırılmamalıdır.
Risk Faktörleri
- İleri yaş: Özellikle yaşlı dalgıçlar bu hastalık için daha fazla risk altındadır.
- Genetik yatkınlık: Önceki dalışlarda benzer şikayetleri olan dalgıçlar da risk altındadır.
Semptomlar
- Dispne (nefes darlığı)
- Öksürük
- Hemoptizi (kanlı balgam)
- Bu semptomlar genellikle dalış sırasında başlar ve devam eder.
Fizik Muayene Bulguları
- Akciğer raller (kuru ya da ıslak raller)
- Solunum sesi azalması
Akciğer Grafisi Bulguları
- Alveolar ödem: Akciğer dokusunda sıvı birikimi.
- Buzlu cam görünümü: Akciğer dokusunda opaklaşma.
- Kerley B çizgileri: Pulmoner venöz staz ile ilişkili interstisyel ödemin işaretidir.
Tedavi
- %100 oksijen: Pulmoner ödemi tedavi etmek için oksijen tedavisi başlanmalıdır.
- Nonkardiyojenik akciğer ödemi planlaması yapılmalıdır.
- Tekrar dalış yapılmamalıdır: Bu hastaların ilerleyen dalışlarda tekrar bu durumu yaşamamaları için dalışa izin verilmemelidir.
İmmersiyon pulmoner ödemi ciddi bir durumdur ve dalgıçlar için erken tanı ve müdahale önemlidir.
Oksijen Toksisitesi
veya dalgıçlarda kullanılan yüksek oranlı (%80-100) oksijen içeren hava tüpleri nedeniyle ortaya çıkabilir.
Santral Sinir Sistemi Etkilenimi
- Baş dönmesi
- Parestezi (uyuşma, karıncalanma hissi)
- Kas seyirmesi
- Nöbetler
Akciğer Etkilenimi
- Retrosternal ağrı (göğüs kafesi arkasında ağrı)
- Öksürük gibi nonspesifik bulgular.
Tedavi
- Oksijen toksisitesinin tedavisinde, hasta normal hava ile solutulmalıdır.
- Dalgıçların oksijen toksisitesine karşı eğitilmesi ve dalış tüplerindeki oksijen içeriğinin azaltılması gibi önlemlerle oksijen toksisitesi riski azaltılabilir.
Oksijen toksisitesi, tedavi edilebilir bir durumdur ancak uzun süreli maruziyetin etkileri geri dönüşümsüz olabilir, bu yüzden erken müdahale ve dikkatli takip önemlidir.
Nitrojen Narkozu
Nitrojen narkozu, kanda çözünen azotun kısmi basıncının artması sonucu santral sinir sistemi üzerinde etkiler meydana gelmesidir. Bu durumun tam mekanizması hala kesin olarak bilinmemektedir. Semptomlar genellikle 30 metreden daha derin dalışlarda ortaya çıkmaya başlar.
Semptomlar
- Baş dönmesi
- Öfori (aşırı mutluluk hali)
- Bozulmuş yargılama (karar verme yeteneğinde azalma)
- Aşırı özgüven
- Halüsinasyon görme
- Uyuşukluk
- Bilinç kaybı (ciddi vakalarda)
Nitrojen narkozuna bağlı bozulmuş yargılama ve öfori, dalgıçların su altında tehlikeli davranışlar sergilemesine yol açarak hayati tehlikeye sebep olabilir. Bu durum, dalgıçların yaşamlarını kaybetmelerinin önemli nedenlerinden biridir.
Önleme
- 90 metrenin altına dalacak dalgıçlar için oksijen-helyum karışımlı tüpler kullanılması önerilir. Bu karışım, nitrojenin etkilerini azaltarak narkoz riskini minimize eder.
Tedavi
- Nitrojen narkozu semptomları dalgıcın yüzeye çıkmasıyla birlikte ortadan kalkar. Semptomlar, genellikle yüzeye çıkıldıktan sonra birkaç dakika içinde geçer.
- Nadir durumlarda semptomlar kalıcı olabilir, ancak bu oldukça seyrek bir durumdur.
Nitrojen narkozunun önlenmesi ve yönetimi, derin dalışlarda güvenliği sağlamak için kritik öneme sahiptir.
Rekompresyon Tedavisi (Hiperbarik Oksijen Tedavisi)
Rekompresyon, hastanın yüksek basınç kabininde 1 atm’den daha yüksek bir basınç altında %100 oksijen uygulanarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi genellikle dekompresyon hastalığı (vurgun), gaz embolisi, oksijen toksisitesi gibi durumların tedavisinde kullanılır.
Etki Mekanizması
- Boyle Kanunu‘na göre, gaz kabarcıkları ortamın basıncına bağlı olarak hacimlerinde küçülür. Bu, sistemik gaz embolileri ve dekompresyon hastalığı gibi durumlardaki gaz kabarcıklarının çözülmesine ve vücut tarafından daha kolay atılmasına yardımcı olur.
- Yüksek basınç altında, kanda çözünmüş oksijen miktarı artar, bu da dokuların oksijenle daha iyi beslenmesine ve doku hipoksisinin tedavi edilmesine yardımcı olur.
Tedavi Süreci
- Yüksek Basınç Kabini: Hastalar, hiperbaryum (yüksek basınç) ortamında, genellikle 2-3 atm basınç altında, %100 oksijen solutulacak şekilde tedavi edilir.
- Tedavi Süresi: Tedavi süresi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişir ancak genellikle birkaç seans sürebilir.
- Amaç: Gaz kabarcıklarının küçülmesini sağlamak, dokularda oksijenlenmeyi artırmak ve hipoksiye bağlı hasarları iyileştirmektir.
Rekompresyon Tedavisinin Kullanıldığı Durumlar
- Dekompresyon Hastalığı (Vurgun)
- Gaz Embolisi
- Oksijen Toksisitesi
- Dalgıç Hastalıkları (özellikle dalışla ilişkilendirilen dekompresyon ve gaz kabarcığı problemleri)
Bu tedavi, özellikle dalgıçlar için hayati öneme sahip bir tedavi yöntemidir ve doğru zamanlamayla uygulandığında çok etkili olabilir.
- ABC Değerlendirmesi:
- A (Airway – Hava Yolu): Hava yolunun açık olduğundan emin olun. Gerekirse hava yolu yönetimini sağlayın.
- B (Breathing – Solunum): Solunumu değerlendirin. Gerekirse geri dönüşümsüz maske ile hastaya %100 oksijen verin. Solunum yetersizliği durumunda, pozitif basınçlı ventilasyon (PPV) desteği gerekebilir.
- C (Circulation – Dolaşım): Kan basıncını izleyin. IV yol erişimi sağlayın ve %0,9 NaCl ile hidrasyona başlayın.
- D (Disability – Nörolojik Durum): Nörolojik durumunu izleyin, disritmi veya konvülsiyon gelişirse uygun tedavi başlatın.
- E (Exposure – Pansuman): Hastayı tamamıyla değerlendirin. Pnömotoraks gelişimi açısından dikkatli olun.
- Solunum Desteği:
- Geri dönüşümsüz maske ile %100 oksijen verin. Bu, hastanın solunumunu desteklemek için gereklidir.
- Eğer hasta entübe edilirse, ETT kafı SF (serum fizyolojik) ile şişirilmelidir. Hiperbarik oksijen tedavisi sırasında hava ile şişirilen kafın hacmi azalabilir, bu da hava kaçağına neden olabilir.
- Monitörizasyon ve İzlem:
- SpO2 (oksijen saturasyonu) ve kan basıncı izlemeye alınmalıdır.
- Disritmiler gelişebilir, bu nedenle elektrokardiyogram (EKG) monitörizasyonu yapılmalıdır.
- IV Yol ve Hidrasyon:
- IV yol erişimi sağlayarak hidrasyona başlanmalıdır. %0,9 NaCl çözeltisi ile damaryolu açık tutulmalıdır.
- Hiperbarik Oksijen Tedavisi (Rekompresyon) Merkezi ile İletişim:
- KKM merkezi aracılığıyla, hastayı hiperbarik oksijen tedavisi (rekompresyon) için uygun bir merkeze yönlendirin. Bu merkeze bilgi aktarımı ve görüşme sağlanmalıdır.
- Hiperbarik oksijen tedavisinin uygulanacağı merkeze hastanın nakli yapılmalıdır.
- Konvülsiyonlar ve İlave Tedavi:
- Eğer hastada konvülsiyon gelişirse, Diazepam 0.1 mg/kg IV olarak uygulanabilir. Bu tedavi için KKM ile iletişim kurarak yönetim sağlanmalıdır.
- Opioid Türevlerinden Kaçınma:
- Opioid analjezikler, hastanın solunumunu baskılayabilir, bu nedenle hastane öncesi dönemde kullanılmamalıdır.
- Pnömotoraks Değerlendirmesi:
- Pnömotoraks açısından dikkatli olunmalıdır. Özellikle dalgıçlarda ve dekompresyon hastalığı olanlarda bu durum daha sık gelişebilir.
- Hiperbarik Oksijen Tedavisi İçin Transport:
- Rekompresyon tedavisi için hastanın en yakın hiperbarik oksijen tedavisi merkezine yatay pozisyonda nakli sağlanmalıdır. Bu, hastanın durumunun stabil tutulmasına yardımcı olur.
Bu protokol, hastanın güvenli ve etkili bir şekilde tedavi edilmesi için gerekli adımları içermektedir.
- Hastaların ilk değerlendirilmesi ABC stabilizasyonunun sağlanması
- %100 Oksijen Desteği: Hastaya %100 oksijen verilmelidir. Bu, solunum sisteminin desteklenmesi için gereklidir. Geri dönüşümsüz maske veya entübasyon kullanılarak oksijen tedavisi sağlanabilir.
- IV Yol ve Hidrasyon: Hastaya IV yol erişimi sağlanmalıdır. Hidrasyon başlatılmalı ve damar yolu açık tutulmalıdır. %0,9 NaCl çözeltisi ile hastanın sıvı dengesi sağlanmalıdır.
- Pnömotoraks Değerlendirmesi ve Müdahale: Pnömotoraks açısından dikkatlice değerlendirilmeli, şüphe durumunda toraks tüpü yerleştirilmelidir. Bu durum, özellikle dalgıçlarda veya dekompresyon hastalığına bağlı oluşabilecek bir komplikasyon olabilir.
- Rekompresyon Tedavisi ve Transport: Hastanın rekompresyon tedavisi için değerlendirilmesi gerekmektedir. Eğer gerekiyorsa, hastayı en yakın hiperbarik oksijen tedavisi (rekompresyon) merkezine sevk edin. Yatay pozisyonda hastanın taşınması tercih edilmelidir. Bu, hastanın durumunun stabil tutulmasına yardımcı olur ve komplikasyonları en aza indirir.
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK441837/
- Tüm Yönleriyle Acil Tıp Çevresel Aciller Dalış Acilleri- Zeynep Kekeç
- Temel Başvuru Kitabı Cander Acil Tıp Bölüm 9 Tüple Dalış Hiperbarizm
- https://www.solunum.org.tr/TusadData/Book/853/1412021102439-9_bolum.pdf
- https://file.atuder.org.tr/_atuder.org/fileUpload/SlMgkqUd8Nxs.pdf
- https://www.uptodate.com/contents/complications-of-scuba-diving
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Oksijen_zehirlenmesi
- https://www.resusitasyon.com/dalis-yaralanmalari-dekompresyon-vurgun/
- https://www.scubado.com.tr/
Teşekkürler çalışmalarınız gayet güzel ve bilgi katıyo??
Teşekkürler ??