Gebelikte Supraventriküler Taşikardi (SVT) ESC 2019 Önerileri

2
4844

blank

Sürekli supraventriküler taşikardi (SVT) hamilelik sırasında daha sık hale gelir ve sıklığı 22-24/100.000 gebeliktir. Hatta, hastanelerden alınan kapsamlı taburculuk verilerine göre özellikle 3. trimester ve peripartum dönemde, ilk kez ortaya çıkabilir. Herhangi bir aritminin genel sıklığı; 41-50 yaşın üzerindeki kadınlarda (199/100.000) 18-30 yaşında olan kadınlara göre (55/100.000) daha fazladır. Bu durum daha çok atriyal fibrilasyon (AF) ve ventriküler taşikardi (VT) prevelansı ile ilişkili olabilir, SVT sıklığının zamanla stabil kaldığı görünmektedir. Aritmiler, özellikle atriyal flatter; konjenital kalp hastalığı olan kadınlarda olmayanlarla göre daha sıktır.

Kapsamlı prospektif ve randomize çalışmalar bulunmadığından, öneriler öncelikli olarak küçük kohort gruplarına veya uzman görüşü ile bağlantılı vaka sunumlarına dayandırılmıştır.

blankÖneriler

Öneri Öneri Sınıfı Kanıt Düzeyi
Gebelik planlayan, tekrarlayan SVT’li semptomatik kadınlarda kateter ablasyon önerilir. I C
Akut Tedavi
Hemodinamik instabilite olan herhangi bir taşikardide acil elektriksel kardiyoversiyon önerilir. I C
Vagal manevralar, eğer işe yaramazsa Adenozin SVT’yi akut düzeltmede önerilir. I C
İ.V. beta -1 selektif blokör (atenolol hariç) SVT’yi akut düzeltmek için veya hız kontrolü için düşünülebilir IIa C
Beta blokör başarısız olursa, hız kontrolü için İ.V. digoksin düşünülebilir. IIa C
Atriyal flatterin sonlandırılmasında İ.V. İbutilid düşünülebilir. IIb C
Kronik Tedavi
Gebeliğin ilk trimesterinde ; eğer mümkünse, tüm antiaritmik ilaçlardan kaçınılmalıdır. I C
Beta -1 selektif (atenolol hariç)  beta blokörler veya verapamil, tercih sırasına göre, WPW sendromu olmayan hastalarda SVT’nin önlenmesi için düşünülebilir. IIa C
Flekainid veya propafenon WPW sendromu olan, yapısal veya iskemik kalp hastalığı olmayan, hastalarda SVT’nin önlenmesi için düşünülebilir IIa C
Digoksin veya verapamil; WPW sendromu olmayan hastalarda beta blokörler başarısız olursa, AT’nin hız kontrolü için düşünülebilir IIa C
Gebe kadınlarda amiodaron önerilmemektedir III C
Florosuz kateter ablasyon ilaca dirençli veya SVT’nin tolere edilemediği vakalarda, deneyimli merkezlerde yapılmak üzere düşünülebilir IIa C

 

Maternal, Obstetrik ve Fetal Risk

SVT, gebelikte artmış ölüm riskli ile ilişkilidir. Bildirilen sıklık, gebelikle ilişkili 100.000 hastaneye yatışta herhangi bir aritmi için 68; SVT için 100.000’de 22, atriyal flatter için 100.000’de 4, AF için 100.000’de 27, ventriküler fibrilasyon için 100.000’de 2, ventriküler taşikardi (VT) için 100.000’de 16’dır.

Öncelikle yapılması gereken altta yatan durumların tanımlanması ve tedavisidir. Gebelikteki SVT ataklarının çoğu iyi huylu olup standart medikal yaklaşım ile etkin şekilde tedavi edilebilmektedir, ancak dikkate alınması gereken konular fetusun iyilik hali, doğum eylemi ve laktasyon üzerine etkileridir. Hem taşikardinin hemodinamik etkisi hem de tedavinin yan etkileri dengelenmelidir ve fetüs açısından değerlendirilmelidir. Bu nedenle; semptomatik taşiaritmi öyküsü bilinen hastalarda mümkün olduğunda gebelik öncesi kateter ablasyon düşünülmelidir. Doğumdaki sürveyans düzeyini değerlendiren çalışmalara ihtiyaç vardır.

blank

Antiaritmik İlaçlar

SVT’den korunmada antiaritmik ilaçlar; genellikle, hemodinamik bozulmaya veya önemli semptomlara neden olan SVT’ler için kullanılmalıdır. Hamilelik sırasında antiaritmik ilaçların kullanımı ile ilgili en büyük endişe fetüs üzerindeki potansiyel yan etkilerdir. İlk üç aylık dönem en büyük teratojenik riskle ilişkilendirilirken; gebeliğin daha sonraki dönemlerinde ilaca maruz kalma, fetal büyüme ve gelişme üzerine, uterus kasılması üzerine olumsuz etkiler ve artmış proaritmi riski ile sonuçlanabilir. Tedaviye devam etmenin yada kesmenin riskleri ve faydaları, tekrarlayan SVT riski ve hemodinamik bozulma olasılığı açısından dikkatle değerlendirilmelidir. Kararlar; klinik duruma ve olası ek yapısal kalp hastalığına göre kişiselleştirilmelidir. Gebelik sırasında antiaritmik ilaçlarla ilgili yapılan büyük kontrollü çalışmalar yetersizdir. Noninvazif manevralar başarısız olursa, gerekli görüldüğünde adenozin ikinci ve üçüncü trimesterde ilk seçenek ilaç olmalıdır. İlk trimesterde SVT’nin yönetimi ile ilgili veri azdır. Tüm beta blokörler fetüsta bradikardi ve hipoglisemiye neden olabilir. Uterus gevşemesini daha az etkilediğinden Beta 1 selektif beta blokörler tercih edilebilir. Beta blokörlerin ilk trimesterde maternal kullanımı; genel veya kardiyak malformasyon riskinde büyük bir artışla ilişkilendirilmemiştir. Bununla birlikte, EUROmediCAT çalışmasında ilk trimesterde alfa/beta adrenerjik blokör kullanımı ile multikistik böbrek displazisi arasında bir ilişki bildirilmiştir. Beta blokörler ile ‘gestasyonel yaşa göre düşük ağırlık’ arasında ilişki vardır ancak bildirilen etkiler klinik öneme sahip olacak kadar büyük olmayabilir. Atenolole maruz kalma, metoprolol ve propranolole kıyasla infantlarda daha yüksek ‘gestasyon yaşına göre küçük doğum’ riski ile ilişkilendirilmiştir, bu ilişki bir sınıf etkisi olmadığını gösterir. Diltiazem’in hayvanlarda teratojenik olduğu bulunmuştur, insan verileri sınırlıdır, gebelikte kullanımı genel olarak önerilmemektedir. Verapamil, diltiazem’den daha güvenilir kabul edilir ve ikinci basamak ilaç olarak kullanılabilir.

Elektriksel Kardiyoversiyon

Elektriksel kardiyoversiyon hemodinamik stabil olmayan aritmilerde ilk tercih olmalıdır. Kardiyoversiyon gebeliğin her evresinde güvenli görünmektedir; fetal kan akımını riske atmaz, fetal aritmiyi indükleme ve preterm doğumu başlatma riski düşüktür. Kardiyoversiyondan sonra, rutin olarak, fetal kalp hızı kontrol edilmelidir.

Kateter Ablasyon

Kateter ablasyon, eğer mümkünse, ikinci trimestere ertelenmelidir. Ancak ilaca dirençli, iyi tolere edilemeyen taşikardi vakalarında gerekli olabilir. Bu durumda; floroskopik olmayan elektroanatomik haritalama ve kateter navigasyon sistemleri kullanılarak deneyimli bir merkez tarafından yapılmalıdır. Kateter ablasyon; gebelikte tekrarlayan, ilaca dirençli atriyoventriküler nodal reentran taşikardi, atriyoventriküler reentran taşikardi, fokal atriyal taşikardi ve kavotriküspit istmus ilişkili atriyal flatterde başarılı olmuştur.

blank

2019 ESC Guidelines for the management of patients with supraventricular tachycardia
The Task Force for the management of patients with supraventricular tachycardia of the European Society of Cardiology (ESC): Developed in collaboration with the Association for European Paediatric and Congenital Cardiology (AEPC)

blank

Valsalva Manevrası (Vagal Manevra)

2 YORUMLAR

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz