Akut otitis eksterna (AOE), dış kulak yolunun, aurikulanın ya da her ikisinin inflamasyonu ya da infeksiyonunu içerir. Bazı durumlarda, inflamasyon kulak kepçesi veya tragus gibi dış kulağa kadar uzanabilir. Akut, 6 haftadan kısa süren veya 3 aydan uzun süren kronik olarak sınıflandırılabilir. Akut hastalık sıklıkla bakteriyel ya da fungal enfeksiyonlara bağlıdır. Kronik hastalık sıklıkla yaygın dermatolojik ya da alerjik sorunun bir parçasıdır. Akut otitis eksterna yaz aylarında su ilişkili olduğu ve tropik iklimlerde sıklıkla görüldüğü için yüzücü kulağı olarak da bilinir. Akut otitis eksterna’nın en yaygın nedeni bakteriyel bir enfeksiyondur.
Çeşitli faktörler hastaları OE gelişimine yatkın hale getirebilir. Yüzme en yaygın risk faktörlerinden biridir ve yüzme bilmeyenlere göre riski beş kat artırır. Diğer risk faktörleri şunları içerir;
- Nem
- Travma
- Harici cihazlar (temizleme pamuklu çubuklar, kulak tıkaçları, işitme cihazları)
- Egzama ve sedef hastalığı gibi dermatolojik durumlar
- Dar dış kulak kanalları
- Kulak kanalı tıkanıklığı (kulak zarı tıkanıklığı, yabancı cisim)
- Radyoterapi veya kemoterapi
- Stres
- Bağışıklığı baskılanmış hastalar
Akut otitis eksternanın etyolojisi de infeksiyöz ya da inflamatuvar etkenler rol oynamaktadır. AOE olgularının %98’ine bakteriler neden olur ve en sık 2 bakteri
- Pseudomonas aeruginosa (%20-60)
- Staphylococcus aureus’tur (%10-70)
neden olur.
Ancak aerobik ve anaerobik pek çok bakteri de AOE’ya neden olabilmektedir. AOE olgularının yaklaşık üçte biri polimikrobiyaldir.
Gram (-) bakteriler tüm olguların %2-3’ünden sorumludur. Fungal OE genellikle topikal antibiyotiklerle aşırı tedavi sonucu ya da uzun süreli suya maruziyet sonucu gelişmektedir. Fungal OE’nın %80-90’ından asperjillus sorumludur. Kandida ve diğer funguslara bağlı OE daha az oranda görülmektedir. Fungal etmenler AOE’dan çok kronik otit eksternadan (KOE) sorumludurlar. İnflamatuvar cilt hastalıkları ve alerjik reaksiyonlar kronikleşebilen ve infeksiyöz olmayan OE’ya neden olabilmektedir. KOE’ya neden olan önemli bir etmen bu bölgeye yapılan radyasyon tedavisidir.
Otitis eksterna yaygın bir durumdur ve tüm yaş gruplarında ortaya çıkabilir. 2 yaşından küçük hastalarda nadirdir. İnsidansı bilinmemekle birlikte 7-14 yaş civarında pik yapmaktadır. Populasyonun %10’u yaşamları boyunca bir defa otitis eksterna geliştirir ve vakaların çoğu (%95) akuttur. Cinsiyet üstünlüğü yoktur. Vakaların çoğu yaz aylarında ve tropik iklimlerde meydana gelir; muhtemelen artan nem ile ilgilidir.
Normalde dış kulak yolu iyi korunaklıdır, kıl folikülleri ve kulak kiri üreten bezlerle kaplıdır ve kendi kendini temizleme özelliği vardır. Serumen, bakteri ve mantar gelişimini engelleyen koruyucu bir bariyer ve asidik bir ortam sağlar. Ancak kulak temizlenmesi, sık su ile maruziyet, nemli ve sıcak ortam gibi predispozan faktörler otitis eksterna oluşumunu kolaylaştırırlar.
Otitis eksterna klinik bir tanıdır; bu nedenle tam bir öykü ve fizik muayene ile tanı konulur. Fizik muayene, kulak kepçesinin değerlendirilmesini, çevredeki cilt ve lenf düğümlerinin değerlendirilmesini ve otoskopiyi içermelidir. Fizik muayenede anahtar bulgu tragusun palpasyonu ve kulak memesinin çekilmesi ile ağrı oluşmasıdır. Bu ağrı genellikle fizik muayene bulgularıyla orantısızdır ve kemikli kulak kanalının ince dermisinin altındaki çok hassas periostun tahrişinden kaynaklanır. Otoskopik muayede dışkulak yolunda eritem ve ödem ve daralma, pürülan ya da seroz akıntı görülebilir. Muayenede timpanik zarı görmek zor olabilir. Bazı durumlarda, kulak zarı da eritemlidir veya dış kulak yolunun ödemi nedeniyle görüntülenmeyebilir veya kısmen görüntülenebilir. Klinik prezentasyonu, hastalığın evresine veya şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Ayrıca , dolgunluk hissi ve işitme kaybı ile kendini gösterebilir. Semptomlar hafif rahatsızlık ile başlar , minimal ödem ve kaşıntıdan tam kanal tıkanması, şiddetli ağrı ve kulak memesi ve çevre cilt dokusunun tutulmasına kadar değişen bir tabloya kadar çıkabilir.
Hastalar tipik olarak;
- Ağrı (%70)
- Kaşıntı (%60)
- Kulak dolgunluğu (%22)
- Ödem
- Akıntı
- İşitme Kaybı
ile başvurabilir.
Kaşıntı en çok fungal infeksiyonlarda görülür. Hafif ateş olabilir ancak 38.3o
C’dan daha yüksek ateş inflamasyonun dış kulak yoluna dışına yayıldığını gösterir. Kulak akıntısı pek çok hastada görülebilir. Akıntının tipi etken ajan için ipucu sağlar. Psödomonas infeksiyonunda gri ya da yeşil olabilen pürülan bir akıntı varken fungal infeksiyonlarda kalın beyaz ya da gri bir akıntı vardır. Hastaların %32’sinde işitme kaybı olabilir. Bazı hastalarda dış kulak yolunda sellülit ve kondrit gelişebilir. İnatçı pürülan otoresi (kulak akıntısı) ve geceleri kötüleşen otaljisi (kulak ağrısı) olan yaşlı diyabetik hastalarda malign otit eksternadan şüphelenilmelidir.
Hastanın öyküsü ve fizik muayenesi OE tanısı koymada genellikle yeterli bilgi sağlamaktadır. Amerikan Otolaringoloji Baş Ve Boyun Cerrahisi A
- Semptomların hızlı başlaması: Son 3 hafta içinde ve genellikle 48 saat içinde bailaması. VE
- Dış kulak yolunun inflamasyonunu gösteren semptomlar: Kulak ağrısı, kaşınma, kulakta dolgunluk, kulak akıntısı. Tanı için hepsinin olması şart değildir. VE
- Dış kulak yolunun inflamasyonunu gösteren bulgular: Tragus, kulak memesi ya da her ikisinin hassasiyeti,
DKY’da diffüz ödem, eritem ya da her ikisi.
AAO-HNSF’nin AOE için tanı kriterleri Tablo 1’de gösterilmiştir.
- Akut Otit Media
- Kronik Otit Eksterna
- Kronik Süpüratif Otit Media
- Kontakt dermatit
- Egzama
- Fronküloz
- Malign OE
- Mirinjit
- Sedef hastalığı
- Yabancı Cisim
- Herpes Zoster Enfeksiyonu (Ramsey Hunt sendromu)
- Temporomandibular Eklem Sendromu
Akut otitis eksterna teşhisi konan hastaların çoğu ayaktan reçete verilerek tedavi edilir. Komplike olmayan otitis eksterna tedavisinin temeli genellikle topikal antibiyotik damlaları ve ağrı kontrolünü içerir. Ağrı yoğun ve şiddetli olabilir; bu nedenle, uygun şekilde yönetilmelidir.
Ağrı Kontrolü:
Asetaminofen veya nonsteroid antiinflamatuar ilaçların hafif ila orta şiddette ağrı için yeterli olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca şiddetli ağrı için opioidler (örn., oksikodon veya hidrokodon) önerilir.
Antibiyotik:
Komplike olmayan OE semptomları topikal antibiyotik tedavisini başlattıktan sonraki 48 saat içinde düzeleceğinden sınırlı miktarda reçete edilmelidir. 48 ila 72 saat içinde ağrıda bir iyileşme olmazsa, birinci basamak klinisyeni tarafından yeniden değerlendirilmesi şiddetle tavsiye edilir. Genel olarak, antibiyotik damlalar güvenlidir ve iyi tolere edilir. Kullanılan topikal antibiyotiğe bakılmaksızın, vakaların yaklaşık %65 ila %90’ında 7 ila 10 gün içinde klinik düzelme olması beklenmektedir. Herhangi bir ajanın diğerlerinden daha etkin olduğuna dair tutarlı kanıt yoktur. Ayrıca topikal antimikrobial ve steroid preparatları arasında da etkinlik açısından fark yoktur.
Topikal Tedavi
Otitis eksterna için belirtilen yaygın topikal antibiyotikler şunları içerir;
Aminoglikozidler: Düşük pH’lı gentamisin (GENTA® %0.3 Göz/Kulak Damlası) ve neomisin gibi ototoksik topikal ajanlar ya da kortisporinin, timpanostomi tüpü ya da perfore timpanik zar varlığında ya da timpanik zar görülememişse kullanılmaması önerilmektedir.
Polimiksin B: Genellikle bir streoid (Deksametazon) ile kombine haldedir (NEO-KORT®)
Kinolonlar: Florokinolonların ototoksisitesiolmadığı için orta kulak kullanımı için FDA onaylı tek ilaçtır; bu nedenle, timpanik membran perforasyonu ile birlikte komplike olmayan OE’nin tedavisi için tavsiye edilirler. Siprofloksasin (Siprogut® %0.3 5 ML Kulak Damlası) en fazla reçete edilen ilaç grubudur. Oflaksosin (Girasid® % 0,3 5 ml Kulak Damlası) bu durumlarda güvenle kullanılabilir. Ayrıca FDA 2014 yılında finafloksasin otik süspansiyonun P. aeruginosa ya da S. Aerousların neden olduğu AOE’da kullanılmasını onaylamıştır.
AOM’da topikal antibiyotiklerle tedavi süresi 7-10 gündür. Semptomların iyileşmesi 48-72 saat içinde başlar. Ağrı 4-7 günde iyileşir. Tam iyileşme 2 haftaya kadar uzayabilir.
Antibiyotikli Tampon Uygulama:
Kulak kanalında belirgin ödem olan hastalarda, ilaç dağıtımını kolaylaştırmak ve kulak kanalı ödemini azaltmak için antibiyotikli kulak tamponu (antibiyotikli gazlı bez) yerleştirilmesi uygulanabilir. Bu bez (fitil) önce antibiyotikli damlalarla ıslatılır sonra kulak kanalına yerleştirilir. Fitil genellikle kendiliğinden düşer ve gerekirse bir klinisyen tarafından yaklaşık iki ila üç gün içinde çıkarılmalıdır.
Oral Antibiyotikler: Sistemik antibiyotikler antibiyotik direnci gelişimini ve rekürrensi artırmaktadır. Ayrıca komplike olmayan AOE’da klinik kür süresini de artırmakta ve sonuçları iyileştirmemektedir. Bu nedenlerle sistemik antibiyotikler sadece infeksiyon dış kulak yolu dışına yayılmışsa, kontrolsüz diabet ve immün yetersizliği olan hastalarda, lokal radyoterapi öyküsü olan hastalarda ve topikal tedaviyi kullanamayan hastalarda kullanılmalıdır.
- Bazı çalışmalarda oftalmik preparatlar OE tedavisinde kullanılmıştır. Oftalmik preparatlar, preparatlar arasındaki pH farklılıkları nedeni ile otik preparatlardan daha iyi tolere edilebilir ve tedaviye uyumu kolaylaştırabilir.
- Kulak zarı perforasyonundan şüpheleniliyorsa neomisin/polimiksin B/hidrokortizon damlaları, alkoller ve ototoksik damlalardan (aminoglikozitler) kaçınılmalıdır.
Hastaların yaklaşık %25’inde günlük yaşam aktivitelerini bozar. AOE kronik otitis eksternaya ilerleyebilir ve kanal darlığına ve işitme kaybına neden olabilir. Otitis eksterna’nın en sık görülen komplikasyonları
- Malign Otitis Eksterna
- Periauriküler Selülit
- Miringit
- Perikondrit
- Yüz Selüliti
- Temporal Kemiğin Osteomiyeliti
Malign veya nekrotizan otitis eksterna (NOE), en sık olarak bağışıklığı baskılanmış hastalarda ve diyabetli yaşlı hastalarda ortaya çıkan yaşamı tehdit eden bir durumdur.
Daha fazla reçete bilgisine buradan erişebilirsiniz.
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK556055/
- https://www.researchgate.net/publication/299594324_Otitis_Eksterna
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/728542
- https://klinikgelisim.org.tr/kg_25_4/018-22.pdf
- Rosenfeld RM, Schwartz SR, Cannon CR, Roland PS etal. Clinical Practice Guideline: Acute Otitis Externa. Otolaryngology–Head and Neck Surgery 2014;150(1S):1-24