Fenitoin

0
9274

Epilepsi, beyin fonksiyonlarının kısa süreli paroksimal rahatsızlığı olarak tanımlanır. Merkezi sinir sisteminde bir grup nöronun ani, anormal ve hipersenkronize deşarjları sonucu pozitif (olmayan bir fonksiyonun ortaya çıkması) veya negatif (var olan bir fonksiyonun yok olması) belirtilerle ortaya çıkan nöbetler halinde gözlenir. Hastalık temel olarak bilinç kaybı gerçekleşebilen tonik, tonik-klonik, absens ve miyoklonik nöbetler gibi düzensiz motor aktivitesiyle kendini gösterir. Hastalığın belirtilerinin beyin duyu iletim sistemi içinde eksik regülasyon ile meydana geldiği düşünülmektedir. Beynin belli bir odağında oluşan ani uyarı, vücudun buna karşı cevabı ile aynı noktada bloke edilir ve böylece beynin küçük bir bölümü fonksiyon dışı kalır. Bazen bu odak, daha büyük bir sahayı kapsayabilir. O zaman da perifere kadar yayılarak derin bilinç ve hafıza kaybı yanında daha ağır kramplara neden olan konvülsiyonlar şeklinde görülür.

blank

Fenitoin antikonvulsiv  ilaç sınıflamasında Hidantoinler gurubuna girer. Hidantoinler, barbitüratlara yapısal olarak yakınlık gösterir. Tek farklılık, barbitüratlardaki 6-okso grubunun yapıdan çıkmış olmasıdır. Hidantoinler, imidazolidin-2,4-dion yapısında olup, tedavide yaygın olarak kullanılan antikonvülsif bileşik grubudur. Başlangıçta tedaviye sokulan ilk bileşik olan nirvanol aşırı toksik etkisinden dolayı tedaviden çekilmiştır. Günümüzde fenitoin, bu grubun en aktif bileşiğidir. Yetişkinlerde fenobarbitale alternatif olarak tercih edilir. Bu türevlerin sedatif-hipnotik etkilerinin olmaması bir üstünlük olarak görülebilir. Yan etki olarak hiperplazi ve özellikle çocuklarda kanın şekilli elementlerinde deformasyonuna neden olmaları nedeniyle, tedavi süresince sık sık kan kontrolü ve sayım yapılmalıdır

Farmakolojik Özellikler

Fenitoin sodyum öncelikle motor korteksi etkileyen antiepileptik bir ilaçtır. Fenitoin motor kortekste nöronlardan sodyum akışını inhibe etmek suretiyle nöbetlerin yayılmasını engeller. Nöronları stabilize ederek (membran sodyum gradiyentini azaltabilen) şiddetli uyarı veya çevresel faktörlerin oluşturduğu hipereksitabilite eşiğini yükseltir. Sinapslardaki posttetanik potensiyalizasyonu azaltarak kortikal nöbet odağının komşu bölgelere yayılmasını önler. Fenitoin tonik-klonik (grand mal) nöbetlerin tonik fazından sorumlu olan beyin sapındaki merkezlerin maksimal aktivitesini azaltır. Fenitoin petit mal nöbetlerde, miyoklonik spazmlar ve akinetik epilepside etkili değildir.

Farmakokinetik

Fenitoin oral uygulamadan sonra yavaş absorbe olur. Emilim bazen tam olmayabilir ve değişkendir. En yüksek plazma düzeyine tek bir dozdan 3-12 saat sonra ulaşılır. Fenitoin’in plazma yarılanma ömrü ortalama 22 saattir (7-42 saat). Sabit terapötik plazma konsantrasyonlarına, önerilen 300 mg /günlük dozlarla 7-10 gün içinde ulaşılır. Fenitoin bütün dokulara dağılır; plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık % 95′ dir. Serbest fenitoin fraksiyonu yenidoğanlar, hipoalbüminemili hastalar ve üremik hastalarda yüksektir. Fenitoin doza bağımlı olarak karaciğerde majör ve inaktif metaboliti olan 5-p-hidroksifenil-5-fenil hidantion’e metabolize olur. Bu metabolit enterohepatik siklusa girer, safra ve idrarla atılır. İdrarla atılımın önemli bir kısmı tübüler sekresyonla, bir kısmı da glomerular filtrasyon yolu ile olur. Fenitoin metabolizması genetik polimorfizm gösterir. Fenitoin’i hızla metabolize eden hastalarda fenitoin serum düzeyi düşük bulunabilir. Fenitoin’in % 1’i değişmeden idrarla atılır.

Bileşikler

Fenil etil hidantoin 5-Etil-5-fenil-2,4-imidazolidindion
Fenitoin 5,5-Difenil-2,4-imidazolidindion
Mefenitoin 5-Etil-5-fenil-3-metil-2,4-imidazolidindion
Etotoin 3-Etil-5-fenil-2,4-imidazolidindion

blank

Fenitoin Uygulama Akıl Kartı

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz